Fakat kızım hastalandı, ve hastane faturaları çok kabarıktı. | Open Subtitles | ولكن إبنتي أصبحت مريضة والفواتير العلاجية كانت مـُكلفة |
Fakat kızım hastalandı, ve hastane faturaları çok kabarıktı. | Open Subtitles | ولكن إبنتي أصبحت مريضة والفواتير العلاجية كانت مـُكلفة |
Yani çocukları, faturaları ve evi düşünmem lazım, değil mi? | Open Subtitles | اعني سوف اهتم با الاولاد والفواتير والمنرل |
Krediler ve ödenmemiş faturalarla dükkanın iflasa gittiğini bilmiyorum mu sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد بأني لا اعرف عن القروض والفواتير الغير مدفوعة التي هذه الورشة الحقيرة تغرقها تحتها ؟ |
Benden bir evi, çocukları ve faturalarla bırakarak ayrıldı, fakat bir koca olarak değil. | Open Subtitles | إنه يتركني في البيت مع الأولاد... والفواتير إنه ليس زوجاً. أريد زوجي. |
Bilançolar ve faturalar büro amirinin ofisinde. | Open Subtitles | وجميع أوراق المواعيد والفواتير مغلق عليها فى مكتب مدير المكتب أنا لا أعرف حقا هل من المفترض أن أفعل هذا لك |
ve faturalar dikkati dağıtıyor. | Open Subtitles | والفواتير شيء يشغل اسمه لو استحدث أمر |
Ayrıca faturaları filan koyabilmen için bir çekmece boşalttım. | Open Subtitles | ايضاً انا قمت بتفريغ درج لك لوضع جميع اوراقك والفواتير الخاصة بك |
Evi, arabaları, ofisi alacaksınız faturaları ve baş ağrılarını da. | Open Subtitles | يمكنك أخذ المنزل، السيارة، المكتب... . والفواتير والصداع... |
Gidip defterleri, faturaları falan kontrol edip... burada çalışanları ve buradan alış veriş yapanlara baksana. | Open Subtitles | هلا تفقدتم دواليب الموظفين والفواتير ...لتروا من يعمل هنا، من العملاء هنا... |
bebeği ve faturaları.. | Open Subtitles | كالطفل والفواتير... |
Paraya ihtiyacımız var, Carl Lee... erzak ve faturalar için. | Open Subtitles | (نحتاج للمال في البيت يا (كارل لي من أجل البقالة والفواتير |