İnkâr, öfke, pazarlık depresyon ve kabullenme. | Open Subtitles | إنكار، والغضب, المساومة الاكتئاب، والقبول |
İnkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme. | Open Subtitles | إنكار، والغضب، والمساومة، والاكتئاب والقبول 700 00: 42: |
inkar, kızgınlık, pazarlık depresyon ve kabullenme. | Open Subtitles | الإنكار، الغضب، المساومة، والاكتئاب، والقبول. |
Bu, bir güven ve kabullenme seviyesini gösterir. | Open Subtitles | وهذا يشير إلى مستوى من الثقة والقبول |
Tövbe ve kabullenme. | Open Subtitles | التوبة والقبول. |
Herkes, açık görüşlülük ve kabullenme konusunda vaaz veriyor ve şimdi de milyonlarca kahrolası göçmen sınırötesinden geliyor. | Open Subtitles | الجميع يشجع على الانفتاح والقبول والأن أصبح لدينا مليون مهاجر سخيف الذين يأتون عبر الحدود ! |
Medyada genelde iyi bir şekilde göstermediğimiz bir taraftan gelen, barış, tolerans ve kabullenme için evrensel bir çağrıydı. | TED | "لقد كانت دعوة عالمية للسلام، التسامح، والقبول أتت من ذلك الجانب الذي عادةً لا نقوم فيه بالتصوير بطريقة جيدة في الإعلام . |