"والكره" - Translation from Arabic to Turkish

• nefreti
• ve nefret
• öfke
• ve nefretin

Hazır bunu yapmışken, ayrımcılığı, savaşı, nefreti ve şiddeti de bitiririz olur biter.
يمكننا القضاء على التعصب ، والحرب ، والكره ،والعنف وجميع الامور من هذا القبيل

Ne çürümeyi, ne büyümeyi, ne aşkı, ne nefreti ne de kıskançlığı...
الهلاك والنمو, الحب, والكره

Artık Patrick buradayken kalbini gölgeyen bütün acı ve nefreti umarım orada silip atabilecek.
ربما الآن،يستطيع(باتريك) أن يتخلص من الحقد والكره بداخله والتى أثرت عليه طوال الفترة التى قضاها هنا.

Tecrübelerime göre sevgi ve nefret arasında çok ince bir çizgi vardır.
، من خلال خبرتي يوجد هُناك خيط رفيع للغاية بين الحُب والكره

İnsanların medyası benim türümü korku, öfke ve terör ortamını beslemekle suçluyor.
"إعلام الغير متطّورين يتهم قومي بأنهم يتبنون بيئة من الخوف والإرهاب والكره.."

Öfken, kendine olan kızgınlığın ve nefretin sana büyük bir başarısızlık olarak geri dönüyor.
أنت تخرج الغضب ، الإشمئزاز من الذات والكره الذي يأتي من الفشل التام والمريع

Sanki içime girmişti ve kendimi üşümüş, içimde korku ve nefret hissettim.
بدا وكأنه يستطيع الوصول لداخلي وكل ما شعرت به هو البرد والخوف والكره

Aşk ve nefret aynı borudan öterler.
الحب والكره مثل القرون علي نفس المعزاة

Las Vegas'ta Korku ve nefret Kim ki, kendinden bir canavar yaratır, o zaman insan olmanın acısından kurtulur.
'' الخوف والكره في لاس فيغاس ''

Sevgi ve nefret.
هذا الشئ عن الحب والكره.

İçindeki öfke, sinir, nefret bıçağına gidiyor ve oradan da Nicole'nin içine giriyor.
العنفُ الذي لديه، والغضب، والكره تدفّق منهُ بإتجاه السكّين (ومن السكّين نحو (نيكول.

Önyardı, şiddet ve nefretin serbest olduğu bir topluluk kurmak için birlikte çalışalım.
يمكننا العمل معاً على أنشاء مجتمع مثالي... خالي من العنف والكره والضرر،