"والمثابرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    Cesaret ve azim ve sadakat temalarını farkediyor mu? TED هل يقوم بالتقاط مواضيع الشجاعة والمثابرة والولاء؟
    Farklı stratejiler denemeyi öğreniyorlar, diğer insanlardan tavsiye soruyorlar, ve sebat ediyorlar. TED فهم يتعلمون طريقة تجربة الخطط المختلفة، وطلب النصيحة من الآخرين، والمثابرة.
    Bir şey keşfederiz, ama ona erişecek ve hayata geçirecek kadar sabra ve sebata sahip değilizdir. TED اكتشفنا شيء لكن ليس لدينا الصبر والمثابرة لصنعه وعمله بالشكل المطلوب.
    Özenli insanlar miadı dolmadan işlerini hallederler, azimli ve ihtiraslı olurlar. TED وأصحاب الضمائر الحية يحققون ذلك من خلال الالتزام بالمواعيد والمثابرة وكذلك وجود بعض العاطفة.
    Bireylerin esneklik, cesaret ve kişisel sorumlulukla ayağa kalkıp ekonomik başarı elde edeceklerine dair bir görüş var. TED هناك رواية، فكرة عن المرونة والمثابرة والمسؤولية الشخصية يستطيع الناس النهوض بأنفسهم وتحقيق النجاح الاقتصادي.
    Kültürü değiştirmek sabır, istikrar ve taahhüt ister ve çok yavaş ve derin bir iştir. TED يحتاج تغيير الثقافة إلى الصبر والمثابرة والالتزام، وهو عمل عميق ويحتاج وقتاً.
    Cesaret ve sabır: Tekrar tekrar denemek. TED العزم والمثابرة: التكرار، التكرار، التكرار.
    En başından beri her şey güven ve azminize bağlıydı. Open Subtitles رغم أن الأمر كله قائم على الثقة والمثابرة.
    Ama devamlılık ve azimle neler olabileceğini asla bilemezsiniz aslında. Open Subtitles لكن بالعزيمة والإصرار والمثابرة لا تعرفون ماذا قد يحصل
    Tutku, azim ve at gübresinin bir karışımı. Open Subtitles إنه خليط محكم من الشغف والمثابرة والسماد العضوى
    Çok acı çekiyordu, kaygılıydı ve azimliydi. Open Subtitles أنها تطلبت الكثير من العرق والألم والمثابرة
    Cesaret ve azimle elde edilen mucize hepimiz için aşikar. Open Subtitles معجزة النجاة التي حققته الشجاعة والمثابرة
    Sadece çalışma ve kararlılıkla kazanılan biletler geçer. Open Subtitles فقط نقبل التذاكرة التي تربحها بالعمل الشاق والمثابرة
    Bu hiç pes etmemekle âlâkalıdır. Ayağa kalkarsın ve savaşmaya devam edersin. Open Subtitles بل بخصوص عدم الاستسلام والمثابرة على القتال
    Sen kimsin derseniz, çalışkan biriyimdir gözümü yükseklere dikerim ve ısrarcı olduğum söylenir. Open Subtitles من أنا ؟ أنا عامل مجتهد انا طموح ومعروف بالاستمرار والمثابرة
    Sıkı çalışma ve süreklilik- pes etme- ve bütün yaşama saygıya yönlendiren sevgi ve merhamet. TED العمل الجاد والمثابرة -- لا تستسلم -- والمودة والرحمة تقود إلى إحترام جميع أشكال الحياة.
    Bu nedenle, birçok bilimsel araştırma, teknolojik gelişme ve kararlılık sonucunda hala kesin cevaplar bulamadık fakat bazı ilginç teorilerimiz var. TED وبالتالي، بعد قدر كبير من البحث العلمي، والتقدم التكنولوجي والمثابرة لا زلنا لا نملك إجابات محددة، لكن نملك بعض النظريات المثيرة للاهتمام
    Daha fazla risk aldıkça alışılagelmemiş durumum karşısında kendimi daha yeterli hissettim, bu da projemi bitirmem için daha fazla tolerans, dayanıklılık ve sabıra yol açtı. TED فكلما خضتُ مخاطر كلما شعرتُ بأني قادرة على التصدي لظروفي مهما كانت غير ملائمة، مما يقودني إلى مزيد من التسامح والصبر والمثابرة لإنهاء مشروعي.
    Onun okulda daha iyi bir ogrenci olmasini saglar cunku, koro ona sorumluluk duygusu asilar, azim ve dakikligin ona okul hayatinda buyuk yaridimi olur. TED ويصبح طالباً أفضل في المدرسة لأنه أُلهم الإحساس بالمسؤولية, والمثابرة والإلتزام والتى ستساعده كثيرأً في حياته الدراسية.
    Onların yaşamlarında aynı zaman da benimkinde de, aktif mevcudiyeti var. Ağabeyime ve bana öğrettiği değerleri, tutkuyu, doğruluğu, kendine güveni, azmi, onlara da aşılıyor. ve bunların hepsini, sadece bir büyükannenin verebileceği koşulsuz bir sevgiyle donatıyor. TED أن لها وجود نشط في حياتهن، وكذلك حياتي، وتغرس فيهن نفس القيم التي علمتني إياها وأخي: أشياء مثل التراحم، والنزاهة، الثقة، والمثابرة. وكل ذلك أُختتم بحب غير مشروط تسطيع فقط الجدة تقديمه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more