Yakalayıp, dava açıp ve süresiz olarak hapsederek bu ülkeye karşı olanları cezalandıracağız. | Open Subtitles | سنقوم بالإعتقال والمحاكمة والسجن لأجل غير مسمى لكل من يسعى لأذية هذا البلد |
Ben sizin Kraliçenizim. Kralın tutuklanma ve yargılanma dokunulmazlığını paylaşıyorum. | Open Subtitles | أنا ملكتك وأشارك الملك الحصانة من التعرض للأعتقال والمحاكمة. |
- Üzgünüm, beş bunun nedeni soruşturma ve mahkemede ismimi söylememendir. | Open Subtitles | أسف , خمسة لأنه خلال التحقيقات والمحاكمة لم تذكر أسمى |
Bu dinleme hikayesi ve duruşma sayesinde kız başka bir adamla tanıştı. | Open Subtitles | بسبب التصنت والمحاكمة قابلت الفتاة رجلاً آخر |
Hatta soruşturma ve yargılama aşamalarında da rehberlik ediyorlar. | Open Subtitles | كما أنهم يقدمون الإرشاد خلال التحقيق والمحاكمة |
ve bir yıl önceki bir duruşma ona istediğini verebilirdi. | Open Subtitles | والمحاكمة المبكرة قد تعطيه الجواب |
- Sakın bana Mike'ın eli boş deme. - Eli boş ve duruşma 5 gün sonra başlıyor. | Open Subtitles | لا، ما زال والمحاكمة بعد 5 أيام |
- Alternatifin tutuklanma ve yargılanma olduğuna inanırsa kabul edebilir. | Open Subtitles | اذا اعتقد أن البديل الاعتقال والمحاكمة |
ve askeri mahkemeni, Albay. | Open Subtitles | والمحاكمة العسكرية ، كابتن |
Henry bile bir kraliçeyi yargılamadan idam edemez ve yargılamak için delil lazım | Open Subtitles | حتى (هنري) لا يستطيع اعدام ملكة بدون محاكمة والمحاكمة تطلب أدلة |
ve mahkeme hemen yarın! | Open Subtitles | والمحاكمة بالفعل غدا! |
Ama önce kızınız Jennifer'ın velayetini kaybetmenize neden olan şu soruşturma ve davayı konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن بالبداية أريد مناقشة التحقيقات والمحاكمة... مما أدى ذلك إلى فقدان (رعاية إبنتك الأخرى، (جينيفر |