Merkez, Martial Eagle'ın tam vaktinde bulunduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | "والمركز يشعر بأن "النسر العسكري أتى في وقت ممتاز |
Zoliborz ile başkent Merkez arasında bir kanalizasyon yolu bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نعترف الممرات لZoliborz والمركز. |
Merkez mutlu olmanızı istiyor. | Open Subtitles | والمركز يريد سعادتك |
Duydum ki büyük bir imparatorluk, statü, mevki kısacası sahip olduğunuz ne varsa, bunlar size miras kalmamış. | Open Subtitles | لقد سمعت أن هذه الامبراطورية الضخمة والوضع والمركز كل ما أنت فيه.. |
Sana statü lazım. Unvan lazım. | Open Subtitles | انت تبحثين عن الألقاب, والمركز |
Otobüsün ön yüzünün merkezi hasar görmüş. İyi zamanlama ister. | Open Subtitles | الدمار على الحافلة في الأمام والمركز لذلك لقد استغرقت وقتاً |
Bir de Afrika'nın en büyük şehri ve Nijerya'nın ticari merkezi Lagos var. | TED | وبعد ذلك هناك لاغوس، أكبر مدينة في أفريقيا والمركز التجاري في نيجيريا. |
Merkez mutlu olmanızı istiyor. | Open Subtitles | والمركز يريد سعادتك |
Mesajı bir saat önce aldım. Merkez, Larrick'i bulamıyor. | Open Subtitles | .لقد حصلت على إشارة منذ ساعة (والمركز لا يستطيع ايجاد (لاريك |
Merkez, Emmett'le Leanne'den Jared'ı aramıza katmalarını istedi. | Open Subtitles | والمركز طلب من (ايميت) و(ليان) أن يحضروا (جيراد) للمجموعة |
Merkez, hayır cevabını kabul etmedi. | Open Subtitles | والمركز لم يقبل بالرفض |
Merkez soruşturmayı yeni başlatmış. | Open Subtitles | "والمركز بدأ للتو تحقيقاً بالأمر" |
Bana inanmayabilirsiniz ama Avrupa Uzay Ajansı ve İsviçre Uzay merkezi tam da bu konsepti destekliyor. | TED | قد أكون مخطئة، ولكن وكالة الفضاء الأوروبية والمركز الفضائي السويسري يقومون برعاية هذا المفهوم بالضبط. |
Ve Deniz Kuvvetleri'nin yeni emir merkezi, iki zemin aşağıdaydı. | Open Subtitles | والمركز الجديد للسيطرة على المرسى وكان اثنان من الشقق إلى مزيد من الانخفاض. |