Demek istediğim, oturup ev hanımlarının masa değiştirmelerini, ve ünlülerin ev yenilemelerini izliyorum. | Open Subtitles | أعني، أنا هناك أشاهد ربات البيوت يتنقلن بين الطاولات والمشاهير يتنقلون بين المنازل. |
Geliri fakir ve zavallılara bağışlanacak zengin ve ünlülerin ev sahipliğini yapacağı yardım balosu silsilesi. | Open Subtitles | سلسلة من الحفلات الخيرية يستضيفها الأغنياء والمشاهير والتي تذهب عائداتها للفقراء والبائسين |
Tüm dünyadan tasarımcılar, modeller ve ünlüler gelecek yılın ilkbahar, yaz kreasyonlarının tanıtımında. | Open Subtitles | المصممين العارضات والمشاهير يتجمعون من كل أنحاء العالم للمشاركة في تشكيلة العام القادم الصيفية |
Canı sıkılan milyonerlerin ve bu buluşmaları çarpık cinsel zevkleri için bir mazeret olarak kullanan ünlülerin kulübü. | Open Subtitles | الى الاثرياء والمشاهير المملين يستخدمون المكان للمقابلات والنغماس فى الشهوات الجنسية |
ünlü ve zengin kişilerle takılmamı istiyorsan, anneciğin yeni kıyafetlere ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | اذا كنت تريد مني ان اخرج مع الأثرياء والمشاهير سوف احتاج بعض الملابس الجديده |
Ben sadece eşcinsel tasarımcılar, eşcinsel diskolar, eşcinsel şefler eşcinsel mankenler, eşcinsel rock starlar, eşcinsel ünlüler ve eşcinsel her şeyle ilgili yazarım. | Open Subtitles | كتبتُ عن المصممين المثليين وأماكن ديسكو المثلي والطباخين المثليين, والعارضين المثليين, ونجوم الروك المثليين والمشاهير المثليين, وكل شيء عن المثليين. |
İnternetten tarihini araştırdım, 1860'da inşa edildiği zengin ve ünlülere özel bir apartman olduğu yazıyordu. | Open Subtitles | بحثت عن تاريخه علي الإنترنت، قيل أنه بُنيَّ (1960) وكان خاص بالأثرياء والمشاهير |
Arkadaşım, yemek servisinde çalışıyor ben de buraya bedava yemekler ve zengin ve ünlüleri doğal ortamlarında görmek için geldim. | Open Subtitles | ،صديقي أحد الممونين لذا ربطت على طول للطعام المجاني ولمشاهدة الأغنياء والمشاهير في بيئتهم الطبيعية |
Zengin ve ünlülerin limuzini. | Open Subtitles | كانت ليموزين الأغنياء والمشاهير. |
- Zengin ve ünlülerin hikayeleri. | Open Subtitles | قصص الأغنياء والمشاهير. |
- Zengin ve ünlülerin Tinder'ı. - O kadar basit değil. | Open Subtitles | -موجه إلى الأثرياء والمشاهير |
Bu kurumlar ve ünlüler gibi önemli kişilere bağlı. | Open Subtitles | هذا يرجع إلى الناس المهمين . مثل الشركات والمشاهير. |
Ona koruyucu gözaltı deniyor. İhbarcılar ve ünlüler için. | Open Subtitles | أجل، هذا يسمى التصحيح السياسي، للواشين والمشاهير |
İkincisi medya ve ünlüler kültürü, sataşmanın ve alay edilmenin nasıl üstesinden gelineceği, görünüşe göre nasıl yarıştığımız ve karşılaştırma yaptığımız, dış görünüş hakkında konuşmamız - bazıları buna vücut konuşması veya şişko konuşması diyor - ve son olarak kendine bakma ve saygı duyma temelleri. | TED | ثانيا تأثير الإعلام والمشاهير ثم التعامل مع المضايقات وأذى الأقران كيف ننافس ونقارن أنفسنا بالآخرين بناء على أشكالنا و التحدث عن المظهر و آخرها احترام الذات والعناية بها |
Canı sıkılan milyonerlerin ve bu buluşmaları çarpık cinsel zevkleri için bir mazeret olarak kullanan ünlülerin kulübü. | Open Subtitles | الى الاثرياء والمشاهير المملين يستخدمون المكان للمقابلات والنغماس فى الشهوات الجنسية |
Zengin, ünlü ve ucubeleri aynı anda istiyorum. | Open Subtitles | أريد الأثرياء والمشاهير وغريبي الأطوار |
Siyasetçiler, ünlüler ve yüzde birlik kitle için, anlarsın ya. | Open Subtitles | ...يستخدمها السياسيون والمشاهير وتعلم نسبة الواحد في المئة تلك |
VIP'leri ve ünlüleri alması için şehrin her yanına şehir arabaları ve limuzinler yolluyor. | Open Subtitles | ويرسل السيارات المدينة والليموزين في جميع أنحاء المدينة لالتقاط كبار الشخصيات والمشاهير. |