"والموافقة على" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    ve tek yapman gereken, hesapları incelemek, anlaşmaları yapmak, ve evrakları onaylamak. Open Subtitles وكل ما عليك فعله هو مراجعة الحسابات وكتابة الصفقات والموافقة على الأوراق
    Klinik denemeleri ve hatta onaylanmış terapileri bile bu zaman diliminde görme ihtimalimiz oldukça yüksek ki bu bence düşünmesi çok heyecanlandırıcı bir fikir. TED أعتقد أننا سنشهد على الأرجح وجود تجارب سريرية بل والموافقة على الأرجح على علاجات في أثناء هذا الوقت وهو أمر من المثير التفكير فيه.
    "İmza sahibi, ulusal piyangonun pazarlaması konusunda hükümete yardım etmeyi ve bir bilim insanı olarak hükümetin talep ettiği bütün etkinliklerde ve konferanslarda konuşmayı kabul eder." Open Subtitles الاتفاق الموقع لمساعدة الحكومة لتسويق فكرة اليانصيب الوطني والموافقة على التحدث عن الجانب العلمي
    Birisinin online olarak bir soru başlatması ya da bir şeylerle aynı fikirde olması ve birinin zaten gamalı haç içeren bir dövmeye sahip olması ile bir gruba iyice dahil olması hayli farklı şeyler. TED وهذا يختلف كثيرًا عما إذا بدأ شخص بالتساؤل والموافقة على أمور معينة عبر الإنترنت، وهو مختلف أيضًا عن شخص ما لديه وشم الصليب المعقوف ومنضم كليًا إلى جماعة.
    - Filonu tehlikeye atmaktan ısı tanımlayıcıları gibi gizli kayıtları yabancı bir devlete vermekten üstlerini yanlış bilgilendirmekten ve kendi pilotlarından birinin ölümüne sebep olmaktan. Open Subtitles تعريض سربك للخطر. تسريب معلومات سرية إلى حكومة أجنبية وتفعيل الوضع إعطاء معلومات خاطئة للضابط القائد والموافقة على اغتيال واحد من طياريك
    Bu işbirliğini göstermenin iki yolu var, ...alınan hizmet sözleşmesi ve teklif edilen hizmet sözleşmesi. Open Subtitles هناك طريقتان لإظهار المؤامرة... الموافقة على تلقي الخدمات، والموافقة على تقديم الخدمات
    Girildi ve onaylandı. Open Subtitles تم التسجيل والموافقة على المرور
    "ve dolayısıyla bütün haklarından vazgeçer." Open Subtitles والموافقة على ترك الإدعاء... ..
    Charlotte'a karşı hâlâ tutkulu bir babaymış gibi davranmayı sürdürmeni ve babasının kim olduğunu asla ortaya çıkarmamayı kabul etmeni ve bu ayrılığı mahkeme dışında adil bir şekilde halletmeni istiyorum. Open Subtitles أريد منك مواصلة التظاهر بأنك والد عطوف لـ(تشارلوت). والموافقة على عدم البوح إليها بسر والدها الحقيقي، وأن نسوي الطلاق بشكل منصف وبعيداً عن المحكمة.
    Ned'in hayali arkadaşının ismi Bob'dı bütün gün televizyon izlerdi ve Ned'in söylediği her şeye katılırdı. Open Subtitles كوني شاكرة، صديق (نيد) الوهمي كان اسمه (بوب)... وكل ما كان يفعله (بوب) هو مشاهدة التليفزيون والموافقة على كل شيء يقوله (نيد)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more