"والنقود" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve para
        
    • ve parayı
        
    • para ve
        
    • paraları
        
    • ve paralar
        
    Belki parayı Bayan Simons'a götürüp ona her şeyi anlatmıştım ve para ondaydı. Open Subtitles ربما أخذتها للسيدة العجوز سيمونز. وأخبرتها بذلك والنقود كلها هناك
    Zorla giriş izi yok, mücevherler ve para yok olmuş. Open Subtitles لا دليل على الدخول، فقط اختفت المجوهرات والنقود
    -Kuzeni öldürüldü ve para çalındı diye sinirliydi ve bağırıyordu. Open Subtitles وكان هو يصيح في الفتاة لأن ابن أخيه قد قُتِل والنقود قد سُرقَت
    Beni ve parayı ülkeden çıkar ve %10'nu al. Open Subtitles ، أخرجني أنا والنقود خارج البلاد . وسوف تستحق 10 في المائة
    Onca evi, araziyi ve parayı düşün. Open Subtitles فكري وحسب في كل تلك المنازل والأراضي والنقود.
    Onu yol kenarında biraz para ve kıyafetleriyle terk ettim. Open Subtitles أنت ماذا؟ لقد تركته على قارعة الطريق مع بعض الملابس والنقود
    Jan Egil, Klaus ve Hammersten'in malları ve paraları sakladığından bahsetti mi? Open Subtitles الم يذكر جان ايجل شيء بخصوص هامستن وكلاوس والنقود والبضائع ؟
    Ama gözlerim sıradan olduğu için güzel bir kadın gördüğümde ve elime büyük arabalar ve paralar geçince dünyanın parçası olmak istiyorum. Open Subtitles لكن عيناي الآن بسيطة، واكون شهواني عندما أرى نساء جميلات والسيارات الكبيرة والنقود الكثيرة، وأريد أن أكون جزءً من ذلك.
    Um, ikisi de yeşil rengini seviyor Crag'in gözleri ve para gibi. Open Subtitles كلاهما يحبان اللون الأخضر مثل لون عيني ـ كريغ ـ والنقود
    Kıyamet ihtimaline karşı içinde sahte kimlikler, silahlar ve para olan yarı askeri bir mini-market falan mı işletiyorlar? Open Subtitles أيعدّون لنوع من .. مخزن شبه عسكري ، مليء بالهويّات المزيّفة والأسلحة ، والنقود ؟
    İstediğin araba ve para hazırlanıyor. Open Subtitles السيارة والنقود التي طلبتها تم توفيرها لك
    Telefon yoluyla yerimi bulamamanız için dünya kadar zaman ve para harcadıktan sonra mı? Open Subtitles بعد قضاء كل ذلك الةقت والنقود من أجل هذه الهواتف التي لا يمكن تعقّبها
    Bu gece senin için epey zaman ve para harcadım. Open Subtitles لقد اضعت الكثير من الوقت والنقود عليكِ الليلة
    Satış yapmayı ve parayı sevdiğini söylüyorsun. Open Subtitles أنت تقول إنك تحب البيعات الصعبة والنقود
    Pasaportunu ve parayı alıp git. Ne? Open Subtitles أحضري جواز سفركِ والنقود واخرجي
    Ve sen gerçek para ve gerçek güçten kar katılımı ve uydurma bir mevkii için vazgeçiyorsun. Open Subtitles وأنت تقوم بالتخلي عن المنصب والنقود الحقيقيين لأجل أرباح مصطنعة ومنصب خيالي
    Motor ve frenlerin tamiri için ödediğim paraları! Open Subtitles والنقود التي صرفتها على المحرك و المكابح! ً
    Büyük götler ve paralar yağıyor millet. Open Subtitles المؤخرات والنقود تتساقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more