Aşağıya inmenin ve bu ortamda yaşamanın amacı içeride kalmak değildi. | TED | والهدف من الغوص إليه والحياة فيه، لم يكن البقاء بداخله. |
Ve parçacık fiziğinin amacı her şeyin neden meydana geldiğini ve nasıl birarada durduğunu anlamaktır. | TED | والهدف من فيزياء الجسيمات هو فهم مكونات صناعة كل الأشياء، وكيف أن كل الأشياء ملتصقة معاً. |
Nüfusun amacı kendi egonuzu inşaa etmek için değildir, | TED | والهدف من النفوذ ليس من أجل بناء غرورك، |
Oyunun asıl amacı, oyunun amacını bulmak gibi bir şey. | Open Subtitles | ومن تقريبا مثل معرفة والهدف من اللعبة هو الهدف من اللعبة. |
Bunun amacı da sonraki demet sırasında daha iyi bir durumda olmasını sağlamak. | Open Subtitles | والهدف من هذا هو أنه سيكون في وضع أفضل للشعاع المقبل |
Bu, evliliğin amacı ve anlamı hakkındaki herhangi bir şüpheden ya da kurallar bütününden çok daha güçlü bir dürtü. | Open Subtitles | هذا هو محرك أقوى بكثير من أي مجموعة من القواعد أو أي شكوك حول المعنى والهدف من الزواج. |
Artık hayatımın yeni bir anlamı ve amacı var. | TED | لدي إحساس جديد للمعنى والهدف من حياتي. |
Programın amacı bilimsel bir keşif çağı başlatılması ve okyanus havzalarının aralarının ve içlerinin anlaşılması geniş ölçüde erişilebilir interaktif uzaktan görüntülü bağlantı teknolojisinin kullanılması. | TED | والهدف من هذا البرنامج هو الإنطلاق بعصر من الإستكشاف العلمي والفهم عبر وداخل أحواض المحيطات موظفة محاضرات تفاعلية عن بُعد وذات إمكانية وصول واسعة |
Hikâyelerin amacı da zaten hayalgücünü harekete geçirmektir. | Open Subtitles | والهدف من هذه القصص لتشعل الخيال. |
Kısıtlı kapasitenin amacı nedir? | Open Subtitles | # و أنا مسروره الان لذا من الأفضل لك أن تتراجع # والهدف من اللجوء الى أن الزبون مريض نفسى هو؟ |
Bunun amacı nedir? | TED | والهدف من ذلك؟ |
Bu numaranın amacı gayet basit. | TED | والهدف من هذا سهل للغاية. |
Uygulamanın amacı açık. | Open Subtitles | والهدف من التدريب بسيط |