| Düşmanlarımın çıkardığı bir söylenti, ki biliyorsun fazlasıyla düşmanım var. | Open Subtitles | اطلقها اعدائى ، وانتِ تعرفين ان لدي الكثير منهم |
| Eğer neler olup bittiğini anlamak ve durdurmak istiyorsam, ona canlı ihtiyacım var ve bunu sen de benim kadar biliyorsun | Open Subtitles | اذا كنت اريد ان اعرف مايجري وايقافه احتاجه حياً, وانتِ تعرفين هذا اوه, ها هو. |
| biliyorsun, gecede 10-12 kez nefesim kesiliyor. | Open Subtitles | وانتِ تعرفين انني اتوقف عن التنفس عشر الى اثني عشر مرة كل ليلة |
| Bu yüzden düzgün çocuğu terk ettiler, ve bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | ذلك هو السبب انهم رموا الفتى الصالح وانتِ تعرفين ذلك |
| Asla arabana dönemeyeceğini biliyorsun. | Open Subtitles | انكِ لن تستطيعى الوصول لسيارتك ابدا, وانتِ تعرفين هذا |
| Olmaz, biliyorsun. Şimdi hadi, hadi gidiyoruz. | Open Subtitles | لا تستطيعين فعل ذلك، وانتِ تعرفين هذا الان، هيا، هيا بنا، لندخل |
| Diyelim ki hayatında birileri var ve onlara âşık olamayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | ... لنقل ان هناك هناك شخص في حياتك وانتِ تعرفين انكِ لن تستطيعي ان تحبيه |
| Sen nasıl yapıldığını biliyorsun. Ona göstermek zorundasın. -Ne? | Open Subtitles | وانتِ تعرفين كيف , عليكِ تعليمه ماذا ؟ |
| Ne lazımsa yaparım, biliyorsun. | Open Subtitles | اي شئ تحتاجينه , وانتِ تعرفين ذلك |
| Böyle bir şansımız yok, biliyorsun. | Open Subtitles | هذا ليس خيار وانتِ تعرفين ذالك |
| Elimden geleni yapacağım biliyorsun. | Open Subtitles | سأفعل كل ماهو بمقدورى وانتِ تعرفين هذا |
| Bana bunu babam vermişti, bunu biliyorsun. | Open Subtitles | أبي أعطاني هذه وانتِ تعرفين ذلك |
| Ve şimdi onun nasıl biri olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | وانتِ تعرفين من هو الان |
| Ne zamandan beri biliyorsun? | Open Subtitles | منذُ متى وانتِ تعرفين ؟ |
| Sen ne zamandır biliyorsun? | Open Subtitles | منذ متى وانتِ تعرفين ؟ |
| Ve bunu biliyorsun! | Open Subtitles | وانتِ تعرفين ذلك |