Tanrı bana boks yapma lütfunu vermiş bütün bu insanlara yardım ulaşması için ve onlara görmediğim filmler göstermek için! | Open Subtitles | هو نعمة الله لي وانه كان حادثا للمساعدة في الحصول على جميع هؤلاء الناس وتبين لهم أفلام أنا لم أر! |
O kendine bir sanatçı diyordu ve sübyancı olduğunu kabul etmiyordu. | Open Subtitles | إعتقد بأنّه كان فنان وانه كان فقط شاذّ جنسيا. |
O kendine bir sanatçı diyordu ve sübyancı olduğunu kabul etmiyordu. | Open Subtitles | إعتقد بأنّه كان فنان وانه كان فقط شاذّ جنسيا. |
Yarın, hepsi bitince, herkese benim için hoşçakal de, ve onlarla çalışmanın ne kadar büyük bir onur olduğunu ve ne kadar harika bir iş çıkardıklarını düşündüğümü söyle, herkese. | Open Subtitles | غدا ، عندا ينتهى الامر قل وداعا للجميع هنا بالنيابة عنى وانه كان شرفا لي ان اعمل معكم ومجهودهم العظيم اليوم |
Evime zorla girdi, parmak izimin olduğu mutfak bıçaklarımdan birini aldı, ve onu öldürdü. | Open Subtitles | وانه كان قد اقتحم منزلي واخذ أحد سكاكيني من المطبخ والتي تحمل بصماتي وقتلها بها |
Cole Maliska'nın avcı olması ve Bluebell'de bu sene 4 tane daha at sineği felci olayı olması gibi. | Open Subtitles | مثل حقيقة ان كول ماليسكا كان صياداً وانه كان لدينا 4 حالات شلل القراد في بلوبيل خلال هذه السنة فقط |
Oğluyla tanıştığını ve başka bir isimle yaşadığını idda ediyor.. | Open Subtitles | ولده _شون وانه كان يعيش تحت اسم مستعار - حسناً |
Bak, bütün bunlar onun için bir oyun gibi, ve o kazanmak için hepimizi öldürmeye kararlı. | Open Subtitles | تيدو, وكانها كانت لعبته, وانه كان مصمما على الفوز بها عن طريق قتلنا جميعا. |
Onu koyacak yere ihtiyacı vardı, ben de yer gösterdim çünkü çıldırmıştı ve silahlıydı. | Open Subtitles | انه في حاجة إلى مكان ليضعها، لذلك أنا قدمتُ رأيي لأنه كان من رأيهِ وانه كان يحمل مسدسا |
Garrett'ın bir yazılım şirketi kuracağını ve donanmada insansız uçak tasarımı uzmanı olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تعلم ان قاريت يعمل على البرنامج وانه كان خبير في تصميم الطائرات بدون طيار في البحريه |
ve Justin Faysal ile arazileri hakkında anlaşmazlığa düştü. | Open Subtitles | وانه كان فى خلاف مع جستين فيصل, على ممتلكاته. |
Yıllardır sancılı bir boşanma sürecinden geçiyor ve Şükran Günü'nü de tek başına geçirecekti. | Open Subtitles | لقد كان يمر حشية الطلاق لسنوات، وانه كان سيقضي عيد الشكر وحيداً |
ve böyle olmayan bir kadınla evli. | Open Subtitles | وانه كان متزوج لامراءة ليست مثله. |
ve bu parayı sana bıraktı. | Open Subtitles | وانه كان لديه حقيبه بمليون دولار نقدا |
Campbell'ın, Arbor'ın işlediği suçlara ortaklık etmediğine ve Arbor'ın ölümcül oyununa zorla alet edildiğine inanılıyor. | Open Subtitles | ويُعتقد الان ان "كامبل" برئ من أي جريمه من جرائم "أربور" وانه كان مشارك غصباً عنه في لعبه"أربور" المميته. |
Sadece kendi davranışına sahip çık ve olayları daha iyi idare edebileceğini kabul et. | Open Subtitles | فقط إعترف بسلوكك وانه كان بإمكانك التعامل مع الأمور بنحو أفضل! |
Üzerinden uzun zaman geçti ve kazaraydı. | Open Subtitles | وكان منذ وقت طويل، وانه كان حادثا. |
ve ben kibar davranmaktan bıkmıştım. | Open Subtitles | وانه كان متعبا من أن يكونوا لطفاء. |
Kendisi daha birkaç aydır burada ve dediğin doğruysa... | Open Subtitles | وانه كان هنا فقط لبضعة أشهر. وإذا كان ما تقوله صحيح... |
Yok bir şey. "Çinli biri olduğunu duydum ve tek başına hareket etmiş." | Open Subtitles | سمعت انه صيني وانه كان لوحده |