"وايتى" - Translation from Arabic to Turkish

    • Whitey
        
    Charlie ve Irene, çocuklar, hatta o şirin albino çocuk, Whitey. Open Subtitles تشارلى وآيرين والأولاد وحتى ذلك الشخص الأمهق وايتى.
    Bu arada Whitey'i oynayacak kişi çok şirin birisi. Open Subtitles والرجل الذى يلعب دور وايتى ، أنه جميل للغايه
    Whitey'ye kalp rahatsızlığım olduğunu söylersen, takımdan ayrılmak zorunda kalırım. Open Subtitles إذا أخبرت (وايتى) أن عندى مشكلة بالقلب فسيبعدنى عن الفريق
    Benim derdim, senin ve Whitey'nin üniversitede basket oynama hayallerimi mahvetmeniz. Open Subtitles مشكلتى هى أنك أنت و (وايتى) تخربون هدفى بلعب السلة بالكلية
    Whitey, buraya gelip bu takımı elinden almam için bana adeta yalvarıyorsun. Open Subtitles وايتى) ، بطريقتك هذه أنت تستجدينى لآتى و آخذ) هذا الفريق منك
    Ama arkadaşlarım bana Whitey der. Open Subtitles - كاسبر، لكن أصدقائى ينادونى وايتى.
    - Evet. 60 dolar ama Whitey'nin. Open Subtitles - أجل، 60 دولار لكنها ملك وايتى.
    Olmaz. Whitey dersten önce beni görmek istedi. Open Subtitles لا أستطيع ، ف(وايتى) يريد أن يرانى قبل بداية الصف
    İşte koç Whitey Durham sahaya çıkıyor. Open Subtitles المدرب (وايتى ديورام) يخطو ناحية وسط الملعب
    Olay hakkında bilgi vermesini istediğimiz, Koç Brian "Whitey" Durham, yorum yapmadı. Open Subtitles و عندما سُئِل المدرب (براين وايتى ديورام) عن هذه الحادثة فلم يكن عنده تعليق
    Annene söylememiş olman bile yeterince kötü. Ama bence Whitey'le mutlaka konuşmalısın. Open Subtitles و يكفى أنك لم تخبر أمك بهذا الأمر ، لكنى أعتقد أنه عليك أن تخبر (وايتى) بذلك
    Demek Whitey'in antremanından sağ çıkabildin. Open Subtitles (إذاً ، أعتقد أنك نجوت من تمرينات (وايتى
    Whitey'le konuşmuşa benzemiyorsun, yanılıyor muyum? Open Subtitles إذاً ، أعتقد أنك لم تتكلم مع (وايتى) بموضوعك
    Artık bizi batırırsan, Whitey'yi de batırmış olacaksın. Open Subtitles (و الآن إذا خربت آمالنا علينا ، فستخربها على (وايتى أيضاً
    Baba oğul sohbet ediyoruz, Whitey. Open Subtitles (إنها مجرد محادثة بين والد و ولده يا (وايتى
    - Dur! Whitey'ye kalp rahatsızlığımı söylersen takımdan ayrılmak zorunda kalırım. Open Subtitles إذا أخبرتِ (وايتى) بأن عندى مشكلة قلبية فسأخرج من الفريق
    Eğer Whitey'ye kalp rahatsızlığımı söylersen takımdan ayrılmak zorunda kalırım. Open Subtitles لو أنك أخبرتى (وايتى) بحالتى القلبية ، فسيقوم بإخراجى من الفريق
    Whitey, bizi spor salonundan defetti. Open Subtitles لقد منعنا (وايتى ) من التدريب على صالتنا الأساسية
    Whitey benden antrenmanlara dönmeni söylememi istedi. Open Subtitles وايتى) أخبرنى أن أقول لك أن تعيد مؤخرتك للتدريب من جديد)
    Söyle Whitey'ye bahar temizliğini bırakıp antrenmana başladığında dönerim. Open Subtitles أخبر (وايتى) أنى سأعود عندما يكون تدريباً حقيقياً و ليس حملة للتنظيف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more