"وايت هول" - Translation from Arabic to Turkish

    • Whitehall
        
    Whitehall'daki baş ajanımızın adını biliyor olmaları gerekir. Open Subtitles فسيعرفون اسماء عملاءنا الكبار "في "وايت هول
    Whitehall'dakilerin dediği gibi "Kirli İşler Bölümü". Open Subtitles "قسم الحيل القذرة" كما يسميه شباب وايت هول
    Charli'den bir hediye. Whitehall, ortağım. Open Subtitles انها هدية من تشارلي وايت هول , ياشريكي
    Evet, Charlie Whitehall'ın kim olduğunu biliyorum. Open Subtitles نعم أعلم من تكون تشارلي وايت هول
    Dahası, Birleşik Krallık'ta yapılan Whitehall Study adlı çalışma sosyoekonomik düzeyde en tepeden aşağıya doğru inildikçe hastalığın sosyal bir dağılımı olduğunu doğruladı. Open Subtitles هو أكثر إبداعاً وقدرة على الاختراع بشكل ما. علاوة على ذلك، أجريت دراسة في المملكة المتحدة بإسم "دراسة وايت هول"
    Kış gelmeden burayı terk edip babanla birlikte Whitehall'e taşınabiliriz. Open Subtitles بإمكاننا أن نترك المكان هنا و ننتقل "مع والدك إلى "وايت هول قبل أن يحلّ الشتاء
    Kader izin verdikçe olması gerektiği gibi Whitehall'e gidebilirlerdi. Open Subtitles مثل إحتياج الموت لهم "كانوا قادرين على التحرك في "وايت هول تمامًا كما ينبغي أن يكون
    Whitehall'da olursunuz... Open Subtitles ثم ستكونون في وايت هول
    Whitehall'un SSR dosyasındaydı. Open Subtitles لقد كان فى ملف فائق السرية لدى ( وايت هول ) ..
    Deniz Kuvvetleri İstihbarat "Whitehall, Londra" Open Subtitles المخابرات البحريه "وايت هول, لندن"
    Luke ve Jeremiah'ı Whitehall'e mı gönderdin? Open Subtitles أنتِ أرسلتي (لوك) و (جيريميه) إلى قصر "وايت هول" ؟
    Şimdiden Whitehall'da güvendeler. Planımız açığa çıkarıldı. Open Subtitles (انهم بالفعل آمنين في (وايت هول مؤامرتنا كشفت
    Q, yeni organizasyon değişikliğinde sonra Whitehall'da kendini pek de evindeymiş gibi hissetmiyor. Open Subtitles لم يكن (كيو) يشعر كأنه بموطنه في "وايت هول" مع الاندماج الجديد
    Whitehall'un sana yaptığı akla hayale gelmeyecek bir şey. Open Subtitles ما فعلته الـ (وايت هول) بكِ شيئٌ لا يمكن تصوره
    Dr. Whitehall'un ölümünden ve sebep olduğu katliamlardan sonra yaşantımız çok daha karmaşık bir hâl aldı. Open Subtitles عالمنا معقد أكثر الآن بعد وفاة الدكتور (وايت هول) المأساوية وحمام الدم الذي تلى الأمر
    Whitehall'ın göbeğinde tutuklandım. Open Subtitles "تم اعتقالي بمنتصف قصر "وايت هول
    Ama Malik Whitehall'un asıl amacını öğrenince... Open Subtitles (لكن عندما علم (ماليك) بشأن هوية (وايت هول
    - Bayan Whitehall'ın cenazesi hakkında. Open Subtitles -بشأن جنازة السّيدة (وايت هول ).
    Q, yeni organizasyon değişikliğinde sonra Whitehall'da kendini pek de evindeymiş gibi hissetmiyor. Open Subtitles (كيــو)، لم يكن يشعر تماماً أنه فى مكانه فى (وايت هول) مع الإندماج الجديد...
    Whitehall onu parçaladı ve ben de düzeltmeye çalıştım ama bu işe uygun kişi ben değilim. Open Subtitles الـ (وايت هول) دمروها كنتُأحاولموساتها،لكن... أنا لستُ الرجل المناسب لذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more