Büyük bir komploya kurban gittiğine ve benim de bunun başında olduğuma kendini öylesine inandırmış ki. | Open Subtitles | في الواقع هو مؤمن بكونه ضحية مؤامرة كبرى وبأنني قائد من نوع ما |
Öğretmeyle ilgili yapabileceği bir şey olmadığını, sorunun daha ziyade disiplin ve iradeyle ilgili olduğunu... ve benim tembel olduğumu söyledi. | Open Subtitles | قال بأن الأمر ليس مرتبطاً بالتدريس. لكنه مرتبط بالإرادة والإنضباط... وبأنني كنت كسولة. |
İnsanlar bunca yıldır, bana sürekli Cheryl'in ölmüş olabilceğini ve benim hayatıma devam etmemi söylediler ama ben yapamadım. | Open Subtitles | ـ كان الناس يحاولوا إخباري خلال تلك السنين بأن شيريل ميتة بالتأكيد ـ وبأنني على الأرجح يجب أن أتجاوز ذلك ـ لكنني لم أفعل |
Siz de psikiyatristiyle bilgi paylaştığını ve benim de size söyleyeceğimi düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | لذا فأنت تأمل أن يكون قد أولاها ... لطبيبته النفسية وبأنني سوف أخبرك |
"Times" bir şey yapmadığı ve benim de daha politik olmadığım için bana bağırmadığın için minnettarım. | Open Subtitles | أقدّر لك أنك لم تصرخ عليّ بخصوص ما لم تقم "التايمز" بفعله وبأنني لم أعد سياسياً أكثر. |
Nasıl söyleyeyim şimdi sana TJ'in ve benim iyi olduğumuzu? | Open Subtitles | تعرفين كم كنت اخبركِ بأنه كم كان (تي-جي) يُبلي حسناً ، وبأنني بخير؟ |