Ancak, karbon vergisinin kendisi de popüler olmadığını ve politik bir çıkmaz olduğunu kanıtladı. | TED | ومع ذلك فأن ضريبة الكربون في حد ذاتها أثبتت أنها لا تحظى بشعبية وبأنها الطريق السياسي مسدود أمامها. |
Erken dönmesinin çok önemli olduğunu ve gayet iyi durumda olduğunu söyledi. Endişelenmemize gerek yokmuş. | Open Subtitles | لقد قال بأنه من المهم أن تعود مبكراً وبأنها علي ما يرام وألا نقلق |
ve Go-Kart ülkesinde de yaşamıyordu. | Open Subtitles | وبأنها لم تعيش داخل مدينة السيارات الصغيرة |
Hepsinin kızının hatası olduğunu ve Ned'i kesinlikle suçlamadığını söyledi. | Open Subtitles | إنها تقول بأنها غلطة ابنتها بالكامل وبأنها لن تقاضي نيد بشيء |
ve bu yıkıcı fantazileri destekleyerek onlara ortak oldu. | Open Subtitles | وبأنها متواطئه في تشجيع هذه التخيلات التدميرية |
Kız arkadaşının hayaletini görmüş, ve kız ona gelip onu almasını söylemiş. | Open Subtitles | لقد رأى شبح صديقته وبأنها أخبرته بأن يأتي ليبحث عنها |
Ama bu onu sadece, daha yalnız ve daha az sevilen biri gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | لكن كل ذلك يجعلها تشعر بالوحدة أكثر وبأنها غير محبوبة |
Ama diplomasi de sadece yalakalıktan ve basit işlerden ibaret değildir. | Open Subtitles | ولكن الديبلوماسيه ليست مجرد .. ان لاتهتم وبأنها مهمه سهله |
Evet ama şüpheli bunu bilmiyor. Basına hayatta olduğunu ve dayandığını söyle. | Open Subtitles | أخبر الصحافة بأنها نجت وبأنها تصارع للحفاظ على حياتها |
İkinizin ender rastlanır bir şeye sahip olduğunu da. ve o tam bir aptal. | Open Subtitles | غبية وبأنها نادرة, بينكما التي العلاقة وهذه شرّ, |
İkinizin ender rastlanır bir şeye sahip olduğunu da. ve o tam bir aptal. | Open Subtitles | شرّ, وهذه العلاقة التي بينكما نادرة, وبأنها غبية |
Küçükken annesinin yaşadığını söylerdi ve bu... | Open Subtitles | الأمر فقط بأنه عندما كان صغيراً اعتاد على الكذب بشأن والدته وبأنها على قيد الحياة |
Müthiş bir anne olacağımı, onu konserlere götüreceğimi ve botlarımı ödünç isteyeceğini sandığımı mı? | Open Subtitles | بأنني ظننت أني سأكون أماً رائعة اصطحبها إلى الحفلات الموسيقية، وبأنها قد ترغب بإستعارة أحذيتي؟ |
Bir diğeri deneylere ahlaken itici ve aşağılık dedi. | Open Subtitles | وآخر وصفهم بانحطاط أخلاقي، وبأنها تجارب دنيئة |
Warren Boyd, olgunluğunu ve deneyimini sevdiğini söylüyor ve seninle seks anekdotları alışverişi yapmak istiyormuş. | Open Subtitles | وارين بويد ، أنها تقول يُعجبها نُضجك ، خبرتك وبأنها تحب أن تتبادل معك النوادر الطريفة |
Birkaç gün hastanede kalacağını gözlemde bulunacağını ve değerlendirme yapacağını söyledim. | Open Subtitles | بأنها ستكون في المستشفى لبضعة أيام وبأنها ستكون هنآ للملآحظة ، والتقييم. |
ve üvey annesine saldırdığını da. Bu yüzden ondan korkuyorlar. | Open Subtitles | وبأنها هاجمت زوجة أبيها، لهذا يخافونها |