"وبإمكانك" - Translation from Arabic to Turkish

    • edebilirsin
        
    • sen de
        
    • ve sen
        
    • yeteneğine sahipsin
        
    Ve şu dosyalıklı adamın çocuğunu teşekkür edebilirsin.6 hata yaptı. Open Subtitles وبإمكانك شكر ذلك طفل الرجل النحيل ارتكب 6 أخطاء
    Kendini teselli edebilirsin; zaten bunu değiştirme şansın yok. Open Subtitles وبإمكانك أن تتخذ أمر أنك لا تمتلك خيار, كعزاء لك
    Beni mahrumiyetle, iflas etmekle sadece açlık ve sefaleti bilen bir hayatla tehdit edebilirsin. Open Subtitles وبإمكانك أن تهددني بالحرمان وبالإفلاس وبحياةٍ لا تعرف إلا الجوع والفقر
    sen de onun dostun olduğunu bilir, geceleri rahat uyursun. Open Subtitles وبإمكانك حينها النوم مطمئن البال لأنه كان صديقك
    Buraya erken gel. Seni içeri alırım, sen de banyo yaparsın. Open Subtitles تعال مبكّرا سأدعك تدخل ، وبإمكانك الإستحمام
    İlk önce eve gidelim ve sen bana olanları anlat, tamam mı? Open Subtitles لنذهب إلى البيت أولاً ..وبإمكانك أن تخبريني كل شيء عن ذلك
    Sen bir Gezgin'sin. Başka birinin vücudunda yaşamayı sürdürme yeteneğine sahipsin. Open Subtitles أنت رحّالة وبإمكانك العيش في جسد شخص آخر.
    Teklifini de alıp münasip bir yerine monte edebilirsin. Open Subtitles وبإمكانك أن تأخذ عرضك هذا وتضعه في مؤخرتك
    Yemekteydim kontrol edebilirsin. Open Subtitles أين كنت قبل 3 ليالٍ كنت في موعد عشاء وبإمكانك التأكد
    Gönderilenler geçmişini kontrol edebilirsin. Open Subtitles وبإمكانك التحقق تاريخ الإرسال.
    Geri dön. Bunu bir şeylerle baş etmekten kaçmak için sürekli yer değiştiren birinden kabul edebilirsin. Open Subtitles وبإمكانك أخذ ذلك من شخص يتنقل باستمرار
    Yarın istediğin an, istifa edebilirsin. Open Subtitles وبإمكانك أن تستقيل غداً
    Sam ile birlikte çocukları belediye binasına geri götürerek yardım edebilirsin. Open Subtitles (وبإمكانك فعل هذا بمساعدة (سام لإعادة الأطفال إلى ردهة البلدة
    sen de bana istediğin gibi hitap edebilirsin. Open Subtitles (آلان فوس) وبإمكانك مناداتي بما يحلو لك
    sen de arkana yaslanıp bütün şovu cehennemden doğru izleyebilirsin. Open Subtitles وبإمكانك أن تستريح وتشاهد العرض كاملاً من الجحيم
    Onu buraya canlı getirip tutacağım sen de kafasına sıkarsın. Open Subtitles سوف أحضره إليك هنا حياً، وسوف أحتجزه، وبإمكانك أن تقتله أنت بنفسك.
    ve sen, genellikle bu gibi durumlardan sıyrılırdın o yüzden ben de seni aradım, dostum Open Subtitles - اعلم ذلك. وبإمكانك دوما أن تخرج بحاجيّات كهذه، لذا فإن انتباهي قد صرفته لك يا صديقي.
    Ama ben hızlı öğrenirim ve sen beni eğitebilirsin. Open Subtitles لكن أنا أتعلم بسرعة وبإمكانك أن تدربني
    Başka birinin vücudunda yaşamayı sürdürme yeteneğine sahipsin. Open Subtitles أنت رحّالة وبإمكانك العيش في جسد شخص آخر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more