ve kesinlikle okulun bağış gecesi için bir grup toplamıyorum... | Open Subtitles | وبالتأكيد لن أكون الفرقة لتلعب دور في مسرحيات جمع الأموال |
Şimdi, bu benim insani tarihim ve bu alınıp satılacak bir şey olmayacak ve kesinlikle herhangi bir yabancıya verilmeyecek. | Open Subtitles | الان هذا هو تاريخي الانساني ولن يتم بيعه وشراؤه وبالتأكيد لن يرمى بعيدا لاي غريب عابر |
Şehir merkezine giderken, bütün gece mezarda konuşacağız, ve kesinlikle sabahtan önce kıçını düzeltmezler. | Open Subtitles | في خلال ذلكالوقت تَْصلُ المدينةِ، نتكلم طول الليلً في القبورِ، وبالتأكيد لن يستدعوك قبل الصباح |
ve kesinlikle bir hükümlü ya da polisler tarafından buna ulaşılamaz. | Open Subtitles | وبالتأكيد لن أمنحه لمُدانين أو شرطي قذر. |
Umarım mühendisler izliyordur, çünkü bunun olmaması gerekiyordu ve kesinlikle bir daha olmayacak. | Open Subtitles | أتمنى أن يكون المهندسين يشاهدون ذلك لأنه لا يجب أن يحدث وبالتأكيد لن يحدث مجدداً |
Benim istemediğim ve kesinlikle kabul etmeyeceğim şey bir şoförün mutfağımda oturması, yemeğimi yemesi ve telefonumu kullanması. | Open Subtitles | ...ما لا أريده وبالتأكيد لن أقبله هو سائق يجلس في مطبخي ويلتهم طعامي ويستخدم هاتفي |
Belki davetiye kısmı için olabilir, ama bölüm kısmı için olmayacak ve kesinlikle bölgeselde de olmayacak. | Open Subtitles | ربما سنكون بخير في التصفيات المبدئيّة ولكن ليس في التصفيات المتخصصه وبالتأكيد لن نكون كذلك في التصفيات المحليّه الفتى المُقعد معه حق |
ve kesinlikle okula gitmiyoruz. Kapa çeneni. | Open Subtitles | وبالتأكيد لن نذهب للمدرسة. |
ve kesinlikle aiden için neyin olduğuna da karar veremezsin. | Open Subtitles | وبالتأكيد لن تقرر ما الأفضل لـ(إيدن)! |