"وبدأ في" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    • başladı
        
    Menejerinin işine son verdi ve yeni bir gösterinin hazırlıklarına başladı. Open Subtitles قام بفصل مدير أعماله وبدأ في الإعداد لنوع جديد من العروض.
    yanıt verdiğini ve kaybolduğunu görüyoruz. Hala orada. TED لكن ما يمكننا رؤيته أنه مع الشهر السادس استجاب الورم وبدأ في التلاشي.
    ve yükselmeye başladı. Gördüğünüz gibi birim sayıları artmaya başladı, bu gizli dönüm noktası idi, yükseliş başladı. TED وبدأ في الإقلاع. ويمكنكم رؤية كيف أن الوحدات بدأت تذهب في الإتجاه العالي، نقطة الإنعطاف الخفية، كانت تقلع.
    Merkezime haftada 2 defa gelmeye başladı çünkü kadınların camiye gitme izni yok. TED وبدأ في المجئ للمركز مرتين في الأسبوع لأن النساء لا يستطعن الذهاب إلى المسجد.
    Bana onun bir gözünün kör olduğunu ve diğer gözünün de görmemeye başladığını anlattı. TED وقد شرحت لي أنه فقد البصر بإحدى عينيه وبدأ في فقد الرؤية بالعين الأخرى.
    Giderek kabuğuna çekildi ve kendini içkiye verdi. Open Subtitles وأصبح مكتئباّّ ومنعزلاّّ وبدأ في الأفراط في الشرب
    Sonra televizyon izlemeye başladık ve sizinkiler gelip, kapıyı çaldı. Open Subtitles وبدأ في مشاهدة التلفزيون وبعد ذلك بدأو بعض الاشخاص يخبطون على الباب
    Beş dakika kadar bekleyince benim lanet kıçımı nasıl tekmeleyeceğini,... arkadaşımın kaçıp gittiğini, beni öldüreceğini ve buna benzer şeyler söyledi durdu. Open Subtitles انتظرنا لـ 5 دقائق وبدأ في اخباري أنّه سيقوم بركل مؤخرتي وحول رحيل صديقي، وأنّه سيقتلني ويبرّحني ضرباً
    17 Ağustos 1914'te Rus 1nci Ordusu ilk adımı attı ve Almanya'ya saldırdı. Open Subtitles يوم 17 أغسطس عام 1914 أخذ الجيش الروسي الأول زمام المبادرة وبدأ في غزو ألمانيا.
    Midene kadar yayılmış ve ciğerlerine sıçramış. Open Subtitles وقد وصل إلى المعدة وبدأ في الإنتشار في الكبد
    Menajerini kovdu ve yeni bir tür gösteri hazırlamaya koyuldu. Open Subtitles قام بفصل مدير أعماله وبدأ في الإعداد لنوع جديد من العروض.
    Sadece burnu büyüseydi yine sorun değildi ama boğucu ve eğik ve şekli kaymaya başladı. Open Subtitles لو ان انفه فقط نمت واصبحت اكبر لكان امرا مقبولا لكنه اصبح ثقيلا وبدأ في الانحناء وأصبح انفا مشوها
    Sonra güçlendi ve istediği zaman ortaya çıkmaya başladı Open Subtitles ثم أصبح أكثر عنفاً وقوة وبدأ في الظهور عند الرغبة
    Acaba ne oldu da sonunda beynin çalışmaya başladı? Open Subtitles يبدو أن زلزال أصاب عقلك وبدأ في العمل أخيراً ؟
    Biri onlara söylenmeye başladı . Open Subtitles وكان أمامه يجلس شخص آخر وبدأ في تخويفه من هذا الخطر
    Biliyorum çünkü doktorum Dr. Khan sağlığımdan konuşmayı bırakıp havadan sudan söz etmeye başladı. Open Subtitles أنا أعلم ذلك لأن طبيبي الدكتور كار توقف الكلام عن حالتي الصحية وبدأ في الكلام عن الطقس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more