Bunun yerine ben de ona haftasonu oyuncak bebek fuarı için şehir dışında olacağımı söyledim. | Open Subtitles | وبدل ذلك أخبرته أني سأكون خارج المدينة نهاية هذا الأسبوع لأزور معرض الدمى |
Takım olmamız lazımdı, senle ben olmalıydık, ve Bunun yerine siz oldunuz Sen, Verna ve Cyrus | Open Subtitles | كان يجب أن نكون فريقاً. كان يجب أن نكون أنت وأنا، وبدل ذلك كنت أنت وفيرنا وسايرس |
Bunun yerine, etrafım aptallarla çevrili! | Open Subtitles | وبدل ذلك أجد نفسي محاطاً بالحمقى. |
Bunun yerine sınavın üzerinden geçeceğiz. | Open Subtitles | وبدل ذلك, سنقوم بتصحيح الامتحان |
Onun yerine teşhircilikten içeri atılacağız. | Open Subtitles | وبدل ذلك ، من الممكن ان يتم القبض علينا لعدم الاحتشام |
Onun yerine morgda yatıyor. | Open Subtitles | وبدل ذلك هو يرقد بالمشرحه |
Bunun yerine ikisini de öldürdün. | Open Subtitles | وبدل ذلك قتلتي كلاهم |
Reverb sana bir tanrı olabileceğini söylemişti. Ama sen Bunun yerine teknik destek olarak çalışmayı seçiyorsun. | Open Subtitles | (ريفيرب) أخبرك أن بإمكانك أن تكون إلهًا وبدل ذلك فضلت العمل كداعم تقني |
Onun yerine Naomi'nin oyununu oynadın. | Open Subtitles | وبدل ذلك, لعبتِ لعبة (نعومي)؟ |