| Böylece bize peynir ekmek verecekler yolculuk için yiyeceğimiz olacak. | Open Subtitles | وعندها سيعطوننا بعضاً من الخبز والجبن وبذلك سيكون لدينا طعاماً كافياً للرحلة |
| Böylece her şey karanlığa gömülür ve hiç kimse burada olan korkunç şeyleri göremez. | Open Subtitles | وبذلك سيكون كل شيء مظلماً دائماً ولن يضطر أحد إلى رؤية كل الأمور التى تحدث هنا. |
| Böylece buraya koymak zorunda... olduğumuz şu kutular için boş alan... yaratabileceğiz ve... | Open Subtitles | ...وبذلك سيكون لدينا مساحة لنضع فيها بعض هذه الصناديق والاشياء ...نريد أن نضعها هنا و |
| Ve Böylece varlığını sürdürmeye devam eder. | Open Subtitles | وبذلك سيكون موجودا |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 