Sonra bir çöp buldum... belki de çöp beni buldu. | Open Subtitles | وبعد ذلك أصبح عندي عصا, إذا. . ربما العصا وجدني. |
Bu şekilde seneler geçti, Sonra her şey gittikçe kötüleşti. | Open Subtitles | , لعبت بعدها بضعة سنوات وبعد ذلك أصبح حظّي سيئاً |
Ve Sonra elektrikli çamaşır makinesi geldi | TED | وبعد ذلك أصبح لدينا الغسالة الكهربائية. |
Ondan Sonra, kendinden o kadar utandı ki ne zaman eve biri gelse, sıvışıp giderdi. | Open Subtitles | وبعد ذلك أصبح يخجل من نفسه لدرجة أنه كان يختبئ حين يرى الأصدقاء قادمون |
Ondan Sonra, kendinden o kadar utandı ki ne zaman eve biri gelse, sıvışıp giderdi. | Open Subtitles | وبعد ذلك أصبح يخجل من نفسه لدرجة أنه كان يختبئ حين يرى الأصدقاء قادمون |
Ortadan kayboldun. Sonra gizlice beni arayıp Washingtonda olduğunu bildirdin? | Open Subtitles | تختفي وبعد ذلك أصبح مخفيا إتّصل بأنّك خلفي هنا في دي. |
Sonra endişeye kapıldı, ...sadece yarım adım geriye çekildi. | Open Subtitles | وبعد ذلك أصبح قلقا ورجع للخلف نصف خطوة لذا , ماذا تتوقع أن تكون ردة فعلى ؟ |
Ondan Sonra hareket etmesinde bazı sorunlar oluştu. | Open Subtitles | وبعد ذلك أصبح لديها مشكلة كبيرة في الحركة الدوران |
Ve öyle ki, çocukken, reçelin kahvaltı soframızdan yok olduğunu gördüm, Sonra margarin yok oldu, Sonra ekmek çok pahalı oldu, Sonra süt karneye bağlandı. | TED | ولذا، كطفلة، رأيت المربى تختفي من مائدة الإفطار، وبعد ذلك أختفى السمن، و ثم أصبح الرغيف غالياً جداً، وبعد ذلك أصبح اللبن بالتقسيط. |
Takip edildiğime emindim ve Sonra kafam karıştı ve doğru sokağın ve evin hangisi olduğunu hatırlayamadım. | Open Subtitles | أنا مقتنع كان يجري اتباعها I، وبعد ذلك أصبح الخلط ويمكن أن لا تذكر الذي كان الشارع الصحيح أو المنزل الصحيح. |
Bundan Sonra geriye bir tek fidye istemek kalıyor zaten. En son işe aldığınız Jim Browner. | Open Subtitles | وبعد ذلك أصبح الأمر معنيّ بجَمْع الفدية، تلك المهمة التي وكلتي الراحل (جيم براونر) لها. |
Ve Sonra ilginçleşiyor. | Open Subtitles | وبعد ذلك أصبح مثير للاهتمام |
Sonra huzursuzlandı. | Open Subtitles | وبعد ذلك أصبح متضايقًا |
Sonra belkide bir Kont olurum. | Open Subtitles | وبعد ذلك أصبح (كونت) |
Sonra iş biraz tuhaflaştı. | Open Subtitles | وبعد ذلك أصبح الأمرغريباً ! |