Uzun zaman önce buradan uzak olmayan bir yerde Siberler'le savaş yapıldı ve yenilgiye uğradılar. | Open Subtitles | منذ وقت طويل جدا، وبمكان ليس ببعيد من هنا ، رجال السايبر تم مقاتلتهم وكذلك تعرضوا للضرب. |
Neyse artık, sürmeye devam ettim, sonra Büyük Sor'a yakın bir yerde... | Open Subtitles | على أيّ كنتُ أقود, وأقود, وبمكان ما عند الجرف الكبير, كدتُ أن أموت. |
Orada burada... silah hizmeti vermekten yorulur... tek bir yerde hizmet etmeye karar verir. | Open Subtitles | أن يكون متعبا من .. بيع المسدسات للجميع ... وبمكان واحد |
Böyle kalabalık bir yerde benim gibi bir kızın karşısında sizin gibi iki erkek. | Open Subtitles | وبمكان مزدحم كهذا؟ فتاة مثلي مع رجلين مثلكم... |
Ve oralarda bir yerlerde, ikimizden biri dengesini kaybetmiş. | Open Subtitles | وبمكان ما هناك فقد احدنا هيكل ادراكه. |
Bu yüzden halka açık bir yerde yiyorsunuz öğle yemeğini. | Open Subtitles | لهذا جعل موعد اللقاء الغداء وبمكان عام |
Bud Dearborn'un eski dosyalarının içinde bir yerde ailemizi kimin öldürdüğünü öğrenirdik. | Open Subtitles | وبمكان ما في ملفات (باد ديربورن) القديمة، سوف نكتشف من قتل أمنا وأبانا. |
İçimde bir yerlerde, çok heyecanlı olan yaşIı bir Yahudi adam var. | Open Subtitles | وبمكان بداخلى هناكرجليهودىمتحمسجدا. |
Ve Moskova'da bir yerlerde onun için çok özel olan bir Grand Dük vardı. | Open Subtitles | وبمكان ما في (موسكو) بالتحديد في (جراند دوك) عمل مهم |