"وبوجود" - Translation from Arabic to Turkish

    • varken
        
    • şövalye oyuna
        
    Bana içerde müşteriler varken camekana ateş etmediğini söyle. Open Subtitles اخبريني انك لم تطلقي النار على النافذة وبوجود الزبائن
    Yanımda Raja varken, yeni bir güven duygusu geliştirmiştim. Open Subtitles وبوجود راجـا بجانبي ، كان لدي احساس جديد بالثقة
    İçlerinde şeytan varken kasabada dolanıyor, kilisende oturuyorlar. Open Subtitles يتجولون بالمدينة، ويأتون لكنيستك وبوجود الشيطان بداخلهم
    O kadar çok rutubetli lağım varken... onu geride bırakamazdım. Open Subtitles وبوجود الكثير مِن المجارير الرطبة لمْ أحتمل تركها
    Bu iki şövalye oyuna girdiği anda diğer şövalyemi devreye sokabilirim. Open Subtitles وبوجود هذين الاثنين يظهر فارس الأمير أوتوماتيكياً
    Bu iki şövalye oyuna girdiği anda diğer şövalyemi devreye sokabilirim. Open Subtitles وبوجود هذين الاثنين يمكنى استدعاء هذا الفارس اوتوماتيكياً
    Şunu anlayın eğer birbirinizi bunca tanığın önünde dışarıda polisler varken deşerseniz boku yediniz. Open Subtitles سأضع الأمر ببساطة، لو قمتما بتقطيع أوصال بعضكما الآن أمام هؤلاء الشهود، وبوجود الشرطة خارجاً -سينتهي أمركم
    Burada elinde düşünmek için yeterli zamanı varken diye devam eder hikaye, ibn el-Heysem, derin ve temel fizik soruları üzerinde düşünerek gerçekten gizemli ve evrensel bir sorunla işe başladı. Open Subtitles هناك، وبوجود متسع من الوقت للتأمّل، تكتمل القصّة فكّر "ابن الهيثم" بأسئلة عميقة وأساسية في الفيزياء وبدأ بمشكلة مبهمة وعامّة
    O kadar insan varken mi? Open Subtitles وبوجود الكثير من النّاس ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more