| 'Peter ve David sonsuza dek mutlu yaşadılar' hakkında düşünüyordum. | Open Subtitles | أنا أفكر في حياة ديفيد وبيتر السعيدة بعد كل هذا |
| Stewie şekerleme yapıyor, Peter ve çocuklar da dışarıda. | Open Subtitles | ستيوي ياخذ غفوة وبيتر والاطفال ذهبوا خارجا |
| Peter ve ben en iyi sohbetlerimizi ben banyodayken yaparız. | Open Subtitles | أنا وبيتر دائما نحظى بأفضل محادثة بيننا عندما أكون في الحمام |
| Peter Jones'la beraberdi, ve Peter'ın giriş çıkış sorunu yok. | Open Subtitles | لقد كأن مع بيتر جونز وبيتر ليست لديه اي مشاكل عبور |
| Mary'nin güzel bir çin bebeği vardı... ve Peter'ın da büyük eski bir bıçağı vardı. | Open Subtitles | حصلت مريم الصين دمية جميلة، وبيتر حصلت على سكين قديمة كبيرة. |
| Evet, Peter'la boşanma belgelerinizi verdiğinize göre kız kıza bir gece geçirmek şart olmuştu. | Open Subtitles | نعم , كان علينا ان نحظى بليلة للفتيات خارجآ منذ انتي وبيتر وقعتو اوراق الطلاق |
| Tamam, öylece dur da Peter'la Lois repliklerini söylesinler. | Open Subtitles | حسنا، الآن فقط إقامة مثل هذه ودعونا وبيتر لويس الانتهاء من شيء. |
| - Peter da mı? | Open Subtitles | وبيتر أيضًا؟ نعم |
| Peter ile karşılaştım. | Open Subtitles | لقد كنت فى سياتل اساعد فى تثمين خرجت انا وبيتر |
| Peter ve ben son bir kaç yıldır hamile kalmama çabalıyoruz. | Open Subtitles | أنا وبيتر كنا نحاول الحمل في السنوات القليلة الماضية |
| Peter ve ben bir aile kurmayı çok uzun zamandır istiyorduk. | Open Subtitles | أنا وبيتر أردنا تأسيس عائلة منذ سنوات طويلة |
| O zamanlar Peter ve ben ayrıydık, ...bu nedenle bu mümkün değil. | Open Subtitles | أنا وبيتر كنا منفصلين في ذلك الوقت إذًا هذا الكلام مستحيل |
| Peter ve ben bu mükemmel ortaklıktan büyük keyif aldık. | Open Subtitles | انا وبيتر عقدنا شراكة مثالية |
| Peter ve ben... birbirimize ısınıverdik işte. | Open Subtitles | وقد انسجمنا أنا وبيتر |
| Judith Katherine Webb ve Peter Donahue'nun... kutsal birlikteliğini kutlamak için toplanmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | لنحتفل بالزواج المقدس ل كاثرين جوديث ويب وبيتر دوانهوا |
| Bay Reform, sizi Tony Monroe ve Peter Williams ile tanıştırayım. | Open Subtitles | سّيد ريدفورد، هذا توني مونرو وبيتر وليامز. |
| Peter'la gerçekten arkadaş olmanla ilgili tartışmamızı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكّرنا بقليل من الجدل حول.. ما إذا كنت أنت وبيتر في الواقع أصدقاء. |
| Tomu, sana Peter'la ilişkimizin bittiğini defalarca söyledim. | Open Subtitles | توم أنا وبيتر لا يوجد بيننا شيء. |
| - N'aptınız? - Peter ile kule yapıyoruz. | Open Subtitles | انا وبيتر نبني برج |
| Vay be, Peter ile Lois ben doğmadan önce birbirlerine baya aşıklarmış. | Open Subtitles | لويس وبيتر كانا يحبان بعضهما حقاً قبل أن أولد |