Sadece annenin olduğu, taciz, kötü boşanma, ya da şiddet geçmişi olan ailelere bakalım. | Open Subtitles | لنبحث عن أسر بدون والد وتاريخها يتميز بالإساءة، الطلاق السيء أو العنف الأبوي |
Ekte ses dosyaları ve arayan numara, arama geçmişi ve haritası var. | Open Subtitles | يحتوي الملف المُرفق على ملفّات صوتيّة مصحوبة برقم هاتف كلّ مكالمة وتاريخها وكذلك خريطة بيانات موقعها |
Dr. Nasir'in sağlık kayıtları, çalışma geçmişi ve gözetim de dahil her şey. | Open Subtitles | السجل الصحي للدكتور (نظير) وتاريخها المهني وكل شيء بما في ذلك مراقبتها |
Bunun sebebi, bu gezegendeki yaşamın ve tarihin ezber bozucuların tarihi olması. | TED | وذلك بسبب أن الحياة وتاريخها على هذا الكوكب صنعها مَن خالفوا القواعد. |
Onlar olanları, aile bağlarını, alâkalı vakaları ve ailenin çocuğu koruma güçlerini incelemeye çalışıyorlar. | TED | تركز اللجنة على ما حدث، وعلى ترابط الأسرة وتاريخها ذي العلاقة بالأمر وقدرة الوالدين على حماية طفلهما. |
Bu mantolar, bu ev, eski bir fahişe ve bu iş- - Ona nerede iyi bakıyorlarmış? | Open Subtitles | هذه المعاطف، وهذه الشقة الخياليّة، وتاريخها كعاهرة، والآن هذه الوظيفة ذات الأجر العالي؟ |
Belgeyi yanlış dosyalamak ve yanlış tarih atmakla kalmadım ona benzeyen diğer 10.000 tanesinin içine koydum. | Open Subtitles | لم أقم بالتحريف في اسم تلك المستندات وتاريخها فحسب بل أضفت 10 الاف مستنداً مشابهاً لها .. |