"وتبكي" - Translation from Arabic to Turkish

    • ağlıyor
        
    • ağlayacak
        
    • ağlar
        
    • ağlayıp
        
    • ağlayan
        
    • ağlayarak
        
    • ağlama
        
    • ağlardı
        
    • ağlıyordu
        
    Şu an terminalde ve ağlıyor, sadece bir şey söylemeni bekliyor. Open Subtitles إنها في محطة الباص وتبكي ، ولمنها بإنتظارك كي تخبرينها
    Meryem ana yüzünü çevirmiş ağlıyor. Ve şu halinize baktığında, nasıl kirlenip bozulmuş olduğunuzu gördüğünde. Open Subtitles تـُشيح مـريــم العذراء بوجهها بعـيداً وتبكي
    Yoksa son dört aydır yaptığın gibi orada öylece oturacak... içki içip, somurtup sonra da ağlayacak mısın? Open Subtitles مثل ما فعلت خلال الاربع شهور السابقة ستثمل .. ربما تستاء قليلاً, وتبكي ؟
    Dakikalarca ağlar ama benim için değil Open Subtitles انها تأتي كل يوم وتبكي بشدة ولكن ليس من أجلي
    Sen bu dünyada insanların çok önemli şeylerini kaybettiğini gördün ama şimdi ağlayıp sızlanıyorsun. Open Subtitles لمرة واحدة من العالم الحقيقي، عندما يسلب من الناس الأشياء المهمة وها أنت تشكوا وتبكي وتستسلم.
    Ama bir yıl önce ne kadar yalnızım diye sızlanıp ağlayan sen değil miydin? Open Subtitles الم تكن منذ عام مضى تنوح وتبكي عن كم كنت وحيدا اجل
    Öylece oturup, sarhoş olup sonra da ağlayarak kusabilirsin. Open Subtitles مهلًا يُمكنكِ أن تجلسي هنا، تحتسى الخمور ثم تتقيئ وتبكي
    Bu insanların önünde seni tokatladığımda annene ağlama. Open Subtitles فقط لا تذهب وتبكي عند امك عندما افوز عليك
    Gülerken horultu çıkarırdı ve İkiz Kuleler'in yıkılma anını her gördüğünde ağlardı. Open Subtitles كانت تشخر عندنا تضحك وتبكي في كل مرة يعرضوا صور للبرجين وهم يسقطوا
    Bir gün ofisime geri geldiğinde haykırıyordu, sadece ağlıyordu. TED حتى عادت إلى مكتبي ذات يوم وهي تصيح وتبكي.
    Ve ölmeyi asla haketmeyen küçük kızın ardından ağlıyor. Open Subtitles وتبكي على البنت الصغيرة التي لم تستحق الموت
    Yorgun artık hamile olmadığı için mutlu reklamlara bile ağlıyor ve aşırı derecede mutlu. Open Subtitles إنّها متعبة، ومسرورة لأنّها لم تعد حبلى وتبكي عند مشاهدة الإعلانات التجاريّة وسعيدة بشكل فائق
    Yorgun artık hamile olmadığı için mutlu reklamlara bile ağlıyor ve aşırı derecede mutlu. Open Subtitles إنّها متعبة، ومسرورة لأنّها لم تعد حبلى وتبكي عند مشاهدة الإعلانات التجاريّة وسعيدة بشكل فائق
    Kadın yaşlı ve ruh hastasının teki. Ayrıca millete 31 çekip ağlıyor. Open Subtitles إنها كبيرة بالسن ومريضة نفسيًا وتبكي بعد أن تداعب الناس.
    Sarhoştun, ve ağlıyor, Maya'dan bahsediyordun. Open Subtitles كنتي تشربي وتبكي تتكلمين عن مايا
    Ne yani, odanda oturup Heather için ağlayacak mıydın? Open Subtitles ماذا؟ لكي تقبع في غرفتك وتبكي بشأن (هيثر)؟
    Annene gidip ağlayacak mısın? Open Subtitles ستذهب لأمك وتبكي ؟
    Finallerde sona kaldığında gidip babana ağlayacak mısın? Open Subtitles هل ستذهب وتبكي لأبيك
    Ve o kadar çok ağlar ki, ürettiği sıvı günde 283 gr, yılda 113 litre! TED وتبكي كثيرا إلى الحد الذي تفقد فيه عشرة أوقيات من قطرات الدمع يوميا ما يعادل ثلاثين غالونا في العام الواحد!
    Ya bütün gün odanda ağlayıp duracak ya da kendin için bir şeyler yapmayı göze alacaksın. Open Subtitles يمكنك الاستلقاء على السرير وتبكي طوال اليوم او تحاولي ان تعيشي حياتك ليوم اخر
    Sahnenin arkasında kimse beni beğenmiyor diye ağlayan bodur ergen kız olabilirsin. Open Subtitles نعم يمكن ان تكوني المراهقة الغبية التي تجلس ...في الكواليس وتبكي بسبب انه لا احد يجدها جذابة
    Hâlâ bana çok aşık olduğunu, geceleri ağlayarak uyuduğunu falan yani. Open Subtitles وكيف لا تزال واقعاً في حُبي، وتبكي كثيراً طوال الليل
    Değilse koridorlarda ağlama. Open Subtitles إن لم تفعلي... لا تقفي في الممرات وتبكي.
    İlaçlar alır, dondur yer ve geçeleri zırıl zırıl ağlardı. Open Subtitles هي تتناول الحبوب والآيس كريم وتبكي في الليل
    Annem çok heyecanlı. Dün gece çığlıklar atarak ağlıyordu. Open Subtitles أمي متحمسة جداً، لقد كانتَ تصرخ وتبكي ليلة البارحة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more