"وتتصل" - Translation from Arabic to Turkish

• arıyorsun
• arar
• araman

Ama bu telefonla alıp dünyanın her yerini arıyorsun.
لكنك إستعملت هذا الهاتف وتتصل بكل انحاء العالم

Her yıl kalabalık artıyor ve her yıl beni gösteriyi daha büyük yapalım diye korkarak arıyorsun. Daha ne kadar büyük yapabiliriz bilmiyorum.
بكل عام يزداد الجمهور وتتصل مفزوعا عن هذا

- Nerede olduğunu bile bilmiyordum. Gecenin bir yarısı beni polis merkezinden arıyorsun.
لا أعلم أين كنت، وتتصل بيّ من قسم الشرطة في مُنتصف الليل.

Belki sana bir iyilik yapar da bir ara kız kardeşini arar.
ربما ستسدى إلىّ صنيعاً وتتصل بشقيقتها عمّا قريب

Jenny her zaman kampüsteki kilise ayinine katılır ve sonra bizi arar.
تحضر جيني القداس في كنيسة الجامعة وتتصل بنا عند انتهائه.

Telefonu eline alıp araman için yeterli bir süre.
ومع ذلك تطلب الأمر حدوث شيء كهذا لكي ترفع الهاتف وتتصل بي

Fikrini değiştirip beni araman için sana 24 saat veriyorum.
سأعطيك 24 ساعة حتى تغير رأيك وتتصل بي

Pekala, sen şimdi odaya dönüp, beni, telefonumdan arıyorsun.
حسناً, اريدك ان تعود الى غرفتيِ وتتصل بهاتفِي

Korkuyor musun da beni saklanıp arıyorsun?
هل أنت خائف ، تختبئ وتتصل ؟

- Daha şimdiden resmi amaçla mı arıyorsun?
وتتصل باستدعاء رسمي ؟

Benimle tatile çıkıyorsun ve onu mu arıyorsun?
انت في إجازة معي وتتصل عليها

Bronwen bir sahte yaratır ve Krampf'ı arar.
برونوين تصنع لوحة مزيفة وتتصل بـ كرامف

Sonra beni arar ve ben de "Merhaba Bayan Chuckle...
وتتصل علي، وساكون مثل، "مرحبا، السيدة Chuckle-

Bana bir iyilik yapıp, Warner'i arar mısın?
أيمكنك أن تعمل معي معروفاً وتتصل بهذا الرجل (وارنر)؟

Önce annene sorup araman lazım.
عليكَ أن تسأل أمك وتتصل أولاً

Don, telefonunu çıkarman ve onları hemen araman gerekiyor.
(دون)، عليك أن تخرج هاتفك وتتصل بهم على الفور