Temiz suya, sıcak bir ortama ihtiyacı var. | Open Subtitles | تلكَ الطفلةُ مريضة وتحتاجُ مياهاً نظيفة وحرارةً دافئة |
Kemikli kafatasının içinde kalın bir deriyle çevrili ve "Ben nasılım, bedenim ne durumda?" hissini oluşturacak bilgiye ihtiyacı var. | TED | إنها في الجمجمة ومحاطة من قبل جلدٍ سميك، وتحتاجُ إلى المعلومات لجمع الشعور معًا "لكيف يعمل جسمي ككل؟" |
Lütfen, söz konusu kardeşim... Çok hasta. Hekime ihtiyacı var. | Open Subtitles | -رجاءً، إنّها أختي، إنّها مريضة، وتحتاجُ إلى طبيب . |
Bir şey bildiğini ama paraya ihtiyacı olduğunu söyledi. Joe hakkında olduğunu bilmiyordum! | Open Subtitles | إنها تعلمُ أمراً، وتحتاجُ للمال (ولم أعلم أن المجرم (جو |