Sadece limuzine gel ve konuş benimle. | Open Subtitles | فقط ادخلي إلى الليموزين وتحدثي إليّ دقيقة |
Big Momma, sen kal ve arkadaşınla konuş. Seni sonra ararım. Tamam mı? | Open Subtitles | ماما الكبيرة، ابقي وتحدثي مع صديقك سأتحدث معك لاحقا، حسنا؟ |
Akşam gel. Doktorla istiyorsan o zaman konuş. | Open Subtitles | وتعالي مرة أخري هذا المساء وتحدثي مع الطبيب مرة أخري إذا أردت |
Aman Tanrım, bu dün geceki çocuk. Acayip seksi çocuk. Git konuş onunla. | Open Subtitles | اوه ياالهي هذا الشاب من ليلة امس اذهبي وتحدثي معـاه |
Bir sorununuz olursa gelin benimle konuşun. | Open Subtitles | وإذا كانت هناك مشاكل، أي مشاكل على الاطلاق فتعالي وتحدثي لي |
Sen git dükkân sahibiyle konuş. Ben biraz araştırma yapacağım. | Open Subtitles | اذهبي وتحدثي مع المالك، وسأقوم أنا ببعض البحث |
Ailesiyle konuş ve onlara iyi haberleri ver, tamam mı? | Open Subtitles | اذهبي وتحدثي مع الوالدين وبلغيهما بالأخبار الجيّدة, حسناً ؟ |
Bak, sen git Ben'le konuş ben de ne zaman ihtiyacın olursa buradayım. | Open Subtitles | اسمعِ اذهبي وتحدثي مع بين ..وأنا سأكون هنا كلما احتجتِ إلي |
Bir dahaki sefere aklına böyle bir şey gelirse, ilk önce gel benimle konuş. | Open Subtitles | في المرة القادمة، عندما تراودك فكرة مثل هذه تعالي وتحدثي معي بصورة شخصية أولاً |
- Git ve konuş işte. | Open Subtitles | أذهبي وتحدثي معه هل أنتم بخير؟ لاتلمسوها |
Tanrı'yı rahat bırak ta elektrikler hakkında konuş. | Open Subtitles | دعي الرب خارج الموضوع وتحدثي أكثر عن الكهرباء. |
Git şuradaki yeni kızla konuş. | Open Subtitles | أذهبي وتحدثي مع تلك الفتاة الجديدة هناك. |
Duvarda bir nokta seç gözlerini oradan ayırma ve yüksek sesle konuş. | Open Subtitles | ... تخيري نقطة في الحائط الخلفي ولا تبعدي عينيك عنها وتحدثي بصوت عال |
Duvarda bir nokta seç gözlerini oradan ayırma ve yüksek sesle konuş. | Open Subtitles | ... تخيري نقطة في الحائط الخلفي ولا تبعدي عينيك عنها وتحدثي بصوت عال |
Sadece oraya git ve onunla herhangi eski bir şey hakkında konuş. | Open Subtitles | فقط إذهبي إلى هناك وتحدثي عن أي شيء |
Peder uzaklaşmadan onunla konuş. | Open Subtitles | اذهبي وتحدثي اليه قبل ان يختفي الاب دون |
Arkadaşlarımla göz göze gelme ve sadece acil durumlarda konuş. | Open Subtitles | ... فقط لا تنظري في أعين أصدقائي مباشرة وتحدثي فقط في الحالات الطارئة ... |
Git konuş, olayı açıklığa kavuştur. | Open Subtitles | اذهبي وتحدثي معه أطلبي منه توضيح الأمر |
Tamam mı? Şimdi git ve konuş onunla. | Open Subtitles | والآن، إذهبي إلى هناك وتحدثي معه. |
Gidip konuş onunla. | Open Subtitles | أتعلمين شيئاً؟ اذهبي وتحدثي إليه |
Vaktimi boşa harcayacağınıza ailenizle konuşun. | Open Subtitles | وما إلى ذلك. يجب أن تتوقفي عن إضاعة وقتي، وتحدثي مع عائلتكِ بدلا عن ذلك. |