"وتخبر الجميع" - Translation from Arabic to Turkish

• herkese

Sanki, bir fahişeyle birlikte olduktan sonra onun gidip herkese küçük bir aletin olduğunu söylemesi gibi.
كأنك تذهب لعاهرة وتذهب العاهرة وتخبر الجميع أن لديك قضيب صغير

Otobüsün orada durmuş ve herkese şöyle demiş.
أنها تقف بجانب عربة الأطعمة وتخبر الجميع:

Yumurtlar, döllenir ve herkese yapması gerekeni söyler.
تضع كل البيوض وتنتج السلالة وتخبر الجميع ما عليهم فعله

Evimize gelip herkese ne yapması gerektiğini söyledin.
تأتي لمنزلنا وتخبر الجميع بما عليهم فعله

- Sen geri dönüp herkese olanları anlat, onlar da bilsin.
لمَ لا تعُد وتخبر الجميع بما يحدث؟ عليهم أن يعرفوا.

Hayır, televizyona çıkıp herkese gazın onlara ait olduğunu söyledin.
أنت لم تظهر على التلفاز وتخبر الجميع أن الغاز كان ملكهم

Buraya gelip herkese senin şu sıkıntın var diyemezsin.
لايمكنك الدخول علينا هكذا.. وتخبر الجميع عن أخطائهم.

Gidip herkese bunu anlattığına eminim.
وأنت تعرف انها سوف تذهب في كل مكان ,وتخبر الجميع .

Basın toplantısı düzenle, Peter'ın durumunu herkese açıkla.
وتخبر الجميع عن وضع بيتر الصحي

herkese ne kadar iyi bir komutan olduğumu söyleyecek misin?
وتخبر الجميع أى قائد عظيم أكونه

Gülümsüyor ve herkese duymak istediğini söylüyorsun.
تبتسم ، وتخبر الجميع ما يريدون سماعه...

Neden film kiralama dükkanında takılıp herkese, Kevin Spacey'nin Keyser Soze olduğunu söylemiyorsun?
لم لا تتجوّلُ في متجر الأفلام وتخبر الجميع أنّ (كيفن سبيسي) هو "القيصر سوزه"؟ وبالمناسبة

Sen Sara'ya asılırken o etrafta herkese senin tıpkı ölü bir kalamar gibi öpüştüğünü anlatıyor.
أنت تدافع عن (سارة)... في حين انها تسير وتخبر الجميع انك تقبل مثل السمك الميت.