Sana masaj yapmalıyım, ayaklarını ovalamalıyım, belki, eğer sen de istersen seks yapmalıyız. | Open Subtitles | افكّر في تدليكك وتدليك قدميك قليلاً وربّما إن كنت مهتمة مطارحتك الغرام |
Fırça kısmını kullanmadım, plastik kısmı kullandım o da dişimden bir kalıntıyı alıp diş etlerime masaj yapmak içindi. | Open Subtitles | ليس جزء الفرشاة فقط الجزء المطاطي لإخراج الطعام من أسناني وتدليك لثتي |
Her iğne, her randevu, onu banyoya sokmak, bacaklarına masaj yapmak ve en sonunda bezini değiştirmek. | Open Subtitles | كل حقنه وكل موعد.. في الاستحمام وتدليك ساقيها وفي الأخير.. |
Kafa masajı araba yıkama çimleri biçme... | Open Subtitles | وتدليك لفروة الرأس وغسيل السيارة وجز الأعشاب |
Şimdiden Doktor Mallozzi'nin anime DVD koleksiyonunu kazandım ve Doktor Ambrose'nin İsveç masajı için de bir bedava kuponum var. | Open Subtitles | لقد فزت بقلم حبر... دكتور ( مالوزيس) لديه مجموعة اسطوانات... وحصلت على قسيمة مجانية وتدليك سويدي من دكتوره (امبروس). |
Bir anda düşündün "Erkeklere masaj yaptırırken eline vermekten hoşlanıyorum" gibi. | Open Subtitles | فكـَّرت: "أحب أن يقـوم الرجـال بتدليكي وتدليك قضيبي" |
Bu kasaba zengin ve yaşlı dullarla dolu ve hepsi de masaj için büyük para veriyorlar. | Open Subtitles | يتم تعبئة هذه البلدة مع الأرامل القديمة الغنية ... على استعداد لدفع ثمن متذلل القليل وتدليك الجسم |
masaj, banyo, ayak? Jeffersonlar'ı izlemene izin verdim. | Open Subtitles | التدليك والاستحمام وتدليك قدميّ تركتك تشاهد "ذا جيفرسونز" |
Bilirsin, ımm, kuçaklaşma masaj ve sarılıp yatmak gibi. | Open Subtitles | تَعْرفُ، مثل , um، بالحضناتِ وتدليك وحضن. |
Yanında da badem sütlü bir latte ve Four Seasons'dan masaj da alayım. | Open Subtitles | وتدليك من فندق "فور سيزونز" |