Dünyada ki en çılgın partilere gideceksin. | Open Subtitles | وتذهبين إلى أكثر الحفلات جنونا في العالم |
23. kattaki federal ajanın ofisine bırakıp gideceksin. | Open Subtitles | وتضعيه في مكتب الفيدراليين في الطابق الثالث والعشرين وتذهبين |
Christina, neden kafanı kazıtıp kadın golfu oynamaya gitmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تقصين شعرك كريستينا وتذهبين للجولف |
Heather! Neden anneni ve kardeşini de alıp eve gitmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تأخذين أمّك و أختك وتذهبين للمنزل؟ |
Pekala, neden şu yapılacaklar listesini bana bırakıp yukarı çıkıp biraz dinlenmiyorsun. | Open Subtitles | حسناً، ما رأيكِ بأن تتركي لي مهمة القائمة المُجهِدة، وتذهبين لأعلى لترتاحي قليلاً |
- Şu çantaları bırakıp yardımcı olacağın bir şeyler bakmaya ne dersin? | Open Subtitles | لماذ لاتلقين بهذه الحقائب وتذهبين لترى اذا كان باستطاعتك المساعدة حسنا _ |
Ve sonra nereye gideceksin? | Open Subtitles | وتذهبين إلى أين ؟ |
Sonra nereye gideceksin? | Open Subtitles | وتذهبين إلى أين؟ |
Gerçekten New York'u terk edip Austin'e taşınacak ve o Allah'ın cezası Teksas üniversitesine mi gideceksin? | Open Subtitles | أنكِ ستُغادرين (نيويورك) و تنتقلين إلى (أوستن) وتذهبين إلى جامعة (تكساس) اللعينة ؟ |
Çocukları alıp Beau'yla gideceksin. | Open Subtitles | يجب عليك أخذ الأطفال وتذهبين مع (بيو).. |
Hafta sonu yok musun? Keys'e mi gideceksin? | Open Subtitles | هل ستأخذين إجازة وتذهبين إلى جزء (كيز)؟ |
Bak, neden çöreklerden elde ettiğimiz birikimlerimizden birazını alıp iyi bir dişçiye gitmiyorsun? Sırf yere baktığın için stafilokok* enfeksiyonlar kapmayacağın bir yere mesela. | Open Subtitles | اسمعي ، لمَ لا تأخذي بعض من مالنا الذي حفظناه لمشروع الكعك وتذهبين الى عيادة أسنان جيدة |
Biliyor musun, neden günün geri kalanında izin kullanıp sana bahsettiğim Mummenschanz retrospektifini görmeye gitmiyorsun? | Open Subtitles | أتعلمين ماذا ؟ لما لا تأخذين بقية اليوم إجازة وتذهبين لرؤية ماكنت أخبركِ به ؟ |
Hayatım, neden kuzenin Frieda'nın davetini tekrar düşünüp birkaç haftalığına Hamburg'a gitmiyorsun? | Open Subtitles | عزيزتي، لِمَ لا توافقين على دعوة قريبتنا (فريدا) وتذهبين إلى "هامبورغ" لبضعة أسابيع؟ |
Neden Porsche'yi satıp parasıyla Broome'a gitmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تركبين سيارتكِ "بروش" وتذهبين إلى (برووم)؟ |
Neden biraz bana bırakıp gidip uzanmıyorsun? | Open Subtitles | لما لاتجعلينني أتولى الأمر لفترة وتذهبين للإستلقاء؟ |
Vakit kaybetmeyi bırakıp ihtiyacımız olan kahramanı getir. | Open Subtitles | لذا لمَ لا تكفّين عن العبث وتذهبين لإحضار البطل الذي نحتاجه؟ |