"وتعلمين ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

• Bunu biliyorsun
• Bunu sen de biliyorsun

Burada senden iyisi yok. Bunu biliyorsun. Onlar da kesinkes biliyor.
أنت أفضل مراقبة أداء هنا وتعلمين ذلك وهم واثقون من ذلك

Son bir kutlama. Çünkü onlar haklıydı anne ve sen de Bunu biliyorsun.
احتفال أخير، لأنّهم صدقوا يا أمي، وتعلمين ذلك.

Kes şunu! Tanrı aşkına. Bu sen değilsin, Bunu biliyorsun!
توقّفي، إنّك لست على طبيعتك، وتعلمين ذلك!

Dünyanın yakında ona ihtiyacı olacak. Bunu biliyorsun.
العالم سيحتاجه قريبًا، وتعلمين ذلك

Bu sabah beni öldürebilirdin ama öldürmedin. Sen onun gibi değilsin, Bunu sen de biliyorsun.
أمكنك قتلي هذا الصباح ولم تفعلي، لستِ مثلها وتعلمين ذلك.

Çünkü şu an ne kadar iyi olsa da, fırtına yaklaşıyor ve Bunu biliyorsun.
{\fnArabic Typesetting}،لأنّه بالرغم من لطافة كلّ هذا ثمّة عاصفة عتيّة آتية، وتعلمين ذلك.

O senin peşinden geliyor. Bunu biliyorsun.
أنت من أتى به وتعلمين ذلك

Bunu biliyorsun, değil mi?
وتعلمين ذلك, اليس كذلك؟

Sen bir mühendissin. Bunu biliyorsun.
أنت مهندسة وتعلمين ذلك

Kapana kısıldın ve Bunu biliyorsun.
أنتِ مُحتجزة وتعلمين ذلك

Bonnie büyü yardımıyla çıkardı. Bunu biliyorsun zaten.
-بوني) أخرجتني بتعويذة، وتعلمين ذلك) .

Bunu biliyorsun.
وتعلمين ذلك

Bak, aklından silemeyeceğin şeyler vardır ve Bunu sen de biliyorsun.
انظري، ثمّة أشياء لا يمكنك محوها، وتعلمين ذلك.

Olay komikti, Bunu sen de biliyorsun.
كل ما حدث كان مضحكاً وتعلمين ذلك

O hayatının daha baharında Anna. Sen onun ilerlemekten alıkoyuyorsun. Bunu sen de biliyorsun.
ليس لكِ من مكانٍ في حياته يا (آنـّا) إنّكَ تُعطّلين مُضيّ حياته، وتعلمين ذلك