Onlar kendilerine Zaraeeb diyorlar, Anlamı domuz yetiştiricisidir. Kahire'nin çöpünü toplamışlar ve bunu kendi mahallelerinde on yıllarca yapmışlar. | TED | الزرايب، هكذا يسمون أنفسهم، وتعني مربو الخنازير، يجمعون القمامة من القاهرة ويقومون بفرزها في حيهم منذ عقود. |
Yine başka bir kız ismi, Antim Bala. Anlamı ise son kız. | TED | وفتاة أخرى تدعى أنتيم بالا، وتعني الفتاة الأخيرة. |
Yoruba mitolojisinde Ori ruhunuz, özünüz, içgüdüleriniz anlamına gelir. | TED | وكما ترون، اليوري في الأساطير اليوربيا تعني روحك، وجوهرك، وتعني حدسك. |
Plankton, Yunanca "gezinme" anlamına gelen planktos sözcüğünden gelir. Arkadaşım plankton, küçücük alg ve bakterilerden tutun da mavi balinadan daha büyük hayvanlara kadar bütün boyutlarda bulunmuştur. | TED | كلمة العوالق (بلانكتون) أصلها يوناني وتعني الهائم أو التائه زملائي العوالق لها أحجام عديدة من الطحالب والبكتيريا الصغيرة إلى الحيوانات الأطول من الحوت الأزرق |
şimdi kötü bir sözcük oldu. Aslında teras anlamına geliyor -- ve geceleri orada dışarıda uyurduk. | TED | واليوم أصبحت هذه الكلمة تعبيرا سيئا. وتعني شرفتهم، وكنا ننام هناك ليلا. |
Bunun Anlamı daha iyi okullar ve yollar için vergi geliri. | TED | وتعني عوائد ضريبية لبناء مدارس وطرق أفضل. |
Kurallara uyarsak yine eğleniriz ve bir Anlamı olur. | Open Subtitles | انتظروا إذا اتبعنا القواعد تظل ممتعة وتعني شيئا |
Ve programım da sadece tek bir kelimeyi tercüme edebiliyor "dolor", Anlamı da "acı". | Open Subtitles | وبرنامج الترجمة بالكاد ترجم عبارة دولور وتعني ألم |
Bunun Anlamı ilk defa gerçekten bir şeyler yapabilecek güce sahip oluyor olmam. | Open Subtitles | وتعني أنني أملك القوة في الواقع لفعل شيء لمرة |
- Hayır, Litt kabaca çevrilmiş, Anlamı da şu işimiz bittiğinde Shakespeare'in kıçını tekmeleyeceksin. | Open Subtitles | لا، إنها من عائلتنا وتعني الآتي: عندما ننتهي سنقوم بركل مؤخرة شكسبير |
Çince "Araf" anlamına gelir ve burayı cehennemmiş gibi hissettirebilirim. | Open Subtitles | وتعني باللغة الصينية الشمالية "المُطهر" ويمكنني أن أجعلها تبدو كالجحيم! |
Asla bozamayacağın bir söz vermek anlamına gelir. | Open Subtitles | وتعني أن يأخذ المرء على نفسه عهداً لا يمكنه أن يحنث به أبداً |
Bu bizim insanlar hakkında bireysel olarak düşünmediğimiz anlamına gelir. | TED | وتعني أننا لا نفكر في الناس كأفراد. |
1898 yılında 2 yeni elementin varlığını bildirdiler, adını Marie'nin ana vatanı Polonya'dan alan polonyum ve Latince ışın sözcüğünden alan radyum. | TED | في عام 1898 أعلنا عن وجود عنصرين جديدين، (البولونيوم)، تيمنًا ب(بولندا)، بلد (ماري) الأم، و(الراديوم)، وتعني "شعاع" باللاتينية. |
Ayrıca, kötü şeylerden uzak duracağımıza, kaçak wireless kullanmayacağımıza küfür etmeyeceğimize, kötü programları izlemeyeceğimize anlamına geliyor. | Open Subtitles | وتعني أيضا أننا سنبقى بعيدا عن الأشياء السيئة ونتجنب الأشخاص الذين يقسمون او يشاهدون العروض التلفيزيونية البذيئة. |