"وتقرر" - Translation from Arabic to Turkish

    • karar
        
    Altı ayda bir evine gelen ve orada yaşamaya devam edip edemeyeceğine karar veren kadın gibi hissediyorum kendimi. Open Subtitles أشعر كأنني تلك السيدة التي كانت تأتي لمنزلك كلستةأشهرعندماكنتطفل.. وتقرر إن ما كنت يجب أن تعيش هنا أم لا
    Bir fırsat görüyorsunuz ve onu elde etmek için ne yapacağınıza karar veriyorsunuz. TED حيث ترى فرصة سانحة أمامك .. وتقرر انك سوف تستغل تلك الفرصة
    Dostum, öyle birden karar verip ot satmaya kalkamazsın. Open Subtitles يا رجل أنت لا تستطيع أن تقوم وتقرر بيع الحشيش
    Ama şimdi, yapmak zorunda olduğun ilk şey ruhunun derinliklerine bakıp, bunu yapıp yapamayacağına karar vermek. Open Subtitles الآن ,أول شئ يجب أن تفعله هو أنت تبحث الموضوع بداخلك وتقرر إذا كنت تستطيع النظر إلى ذلك
    Tek istediğimiz, kaseti izleyip sonra karar vermen. Open Subtitles كل ما نريد هو أن تشاهد الشريط وتقرر بنفسك
    Acıktın ve aktif bir suç mahallinde yemek yemeye mi karar verdin? Open Subtitles تجوع قليلاً وتقرر أن تأكل وجبة غداء في مسرح جريمة نشط؟
    Bu yüzden neden o tombul ayaklarınla iki avukatı kalmış zavallı şirketine dönüp paramı ödeyebilmek için cebinizin ne kadar derinine inmek zorunda kalacağınıza karar vermiyorsun? Open Subtitles إذًا , لمَ لا تعودُ بقدميك الضخمتين إلى المحاميين الوحيدين الباقيان بشركتك البائسة وتقرر مدى كميّة التي
    Bu sayede onunla ilgili garip şeyleri öğrenir,.. ...ve bunu kabul edip edemeyeceğine karar verirsin. Open Subtitles حتى يمكنك اكتشاف كل الأشياء الغريبة وتقرر إذا كان يمكنك الاستمرار مع هذا أم لا
    Hemen eve koştun, eşyalarını toparladın ama uyuşturucu işinden zar zor elde ettiğin 50 ile 100,000 dolar arası bir meblağı garajında bırakmaya karar verdin. Open Subtitles أنت تعجل للمنزل وتلتقط أغراضك وتقرر أن تترك هذا المبلغ
    Kapanışımızı henüz yapmadık. İzleyip kendin karar ver istersen. Open Subtitles لم نقم بخدعتنا الرئيسيّة بعد، لمَ لا تشاهد وتقرر بنفسك؟
    Kapanışımızı henüz yapmadık. İzleyip kendin karar ver istersen. Open Subtitles لم نقم بخدعتنا الرئيسيّة بعد، لمَ لا تشاهد وتقرر بنفسك؟
    Yönetim kurulu üyeleri yarın akşamüstü oylama yapıp onu ahlak şartı uyarınca kovup kovmayacaklarına karar verecekler. Open Subtitles ستصوت الهيئة الإدارية غداً بعد الظهر وتقرر إن كان سيتم طردها أم لا. حياتها الخاصة تتدمر.
    Dinle, tatmin olduğun zaman, ve bana probleminin ne olduğunu anlatmaya karar verdiğin zaman, dinlemeye hazırım. Open Subtitles حينما تنضج وتقرر أخيرًا أن تخبرني ما قصتك فسأكون مصغيًا , فحتى ذلك الحين
    Bodrumlarda saklanırken, düşünebileceğin her yerde korkmuş bir balık bulursan sadece birlikte olmaya karar verirsin. Open Subtitles أختبى في حفرة في القبو أو أي مكان يخطر ببالك وتجد أسماك خائفة اخرى وتقرر أن ترميهم معاً
    Ve bu seçenekleri tartarsınız -- kolay bir maliyet-kazanç hesabı yaparsınız, ve bu suçu işlemenin değip değmeyeceğine karar verirsiniz. TED وتقوم بموازنة هذه الخيارات -- تقوم بالتحليل البسيط للكلفة والربح، وتقرر سواء كان الأمر يستحق إرتكاب الجريمة أم لا.
    Avdan gelen ekoları dinleyebilirler, yiyeceğin nerde olduğuna, ve hangisini yemek istediklerine karar vermek için. TED كم يمكنها سماع الصدى من الكائنات الاخرى التي تقتات عليها لكي تحدد موقف الطعام وتقرر ايها الانسب لها - لكي تفترسه -
    Ona göre karar veririm. Open Subtitles أنا سيلتقي لها، وتقرر من هناك.
    Yaşlı kadın sizi seviyor ve parasını size bırakmaya karar veriyor. Open Subtitles هل ستحبكِ وتقرر أن تترك لكِ كل أموالها
    Jill sakinleşmek için hapları kullanıyordu, ama kaynanasını sakinleştirmeye karar verdi, ve herkesi mutlu etmeye tabii. Open Subtitles جيل " تأخذ بعض الأقراص لتهدئة نفسها " وتقرر تهدئة حماتها بدل ذلك وتجعل الجميع سعداء
    Bir sabah uyanıp hayatımla ilgilenmeye karar veremezsin. Open Subtitles لا تستطيع الإستيقاظ يوماً وتقرر الأهتمام بحياتي!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more