İnsanoğlunun zekası ve teknolojisi ilerledikçe oynadıkları oyunlar da ilerledi. | TED | مع تطور فكر وتقنية البشر كذلك تطورت ألعابهم |
Bay Shimomura ülkenin önde gelen bilgisayar güvenliği teknolojisi şirketlerinden birinde sistem danışmanı olarak çalışmaktadır. | Open Subtitles | السّيد شيميمورا خبير في تقنية معلومات وأحد الخبراءِ في الأمانِ وتقنية معلومات تقنيةِ البلادِ. |
Ve bu geminin teknolojisi onların içinde bulunduğu gemiden düşük. | Open Subtitles | - - وتقنية هذه السفينة اقل من التي يسيطرون عليها |
Bununla beraber kendilerine has özellikleri izi bulunamayan çalışmaları, el yapımı silahları... ve sıradan olmayan suç tekniği polisin kafasını karıştırıyor... | Open Subtitles | مع ذلك، اسلوبهم... عمل لا يمكن تعقبه، أسلحة مصنوعة يدويًا... وتقنية الجريمة الغير عادية تُحيّر الشرطة... |
İçinde bağlantılar silah Ve teknik malzeme listesi ve hedefler var. | Open Subtitles | الإتصالات وأسلحة وتقنية الجرد، أهداف. |
Bilgi ve teknoloji servetinin potansiyeli Yıldızgeçidinden adım attığımızdan beri karşımıza çıkan her şeyi aşıyor. | Open Subtitles | المكاسب المحتملة معرفة وتقنية مكاسب أكثر من أي شئِ حصلنا عليه منذ أن خطونا خلال ستارجات. |
Joanne'ın teknolojisi öncelikle bulutları üretir. Ardından tohumlar. Devrim niteliğinde bir gelişme. | Open Subtitles | وتقنية جوان تصنع الغيوم اولا ثم تنشرها , انها ثورة حقيقية |
Uçak füzeleri ve gizli hayalet teknolojisi var. | Open Subtitles | بها صواريخ مضادّة للطائرات وتقنية كاشف السونار |
Bunu yapabilecek tek şey de Hakimiyetçi teknolojisi. | Open Subtitles | وتقنية المهيمنين هي الشيء الوحيد الذي يمكنه فعل ذلك |
Fakat eve daha yakın yerlerde biz bu duvarları okulların içine yapmaya başladık. Işıklandırınca böyle gözüküyorlar. Gerçek LED (ışık yayan diyot) malzemeler ve 21. yüzyıl teknolojisi. | TED | لكن بالقرب من موطننا، بدأنا بتركيب هذه الجدران في المدارس والتي تبدوا هكذا، مع إضاءة كتلك، مع صمام متألق حقيقي، وتقنية القرن21. |
Kişisel DNA devriminin etkilerini tahmin etmek güç olabilir, ama bir şey kesin: Devrimler geriye gitmez ve DNA teknolojisi şu anda bile düşünebileceğimizden daha hızlı yayılıyor. | TED | قد تكون نتائج ثورة الحمض النووي صعبة التنبؤ، لكن شيئاً واحداً مؤكد: لا تعود الثورات للوراء، وتقنية الحمض النووي تنتشر سلفاً بأسرع مما نتخيل. |
Bir de yüksek hız için mikrodalga teknolojisi. | Open Subtitles | وتقنية مايكرويف، لسرعة مذهلة |
Kimin teknolojisi bu, uzaylıların mı? | Open Subtitles | وتقنية من هذه المحتلين؟ |
Üstelik 60 yıl önceki cerrahi tekniği kullandık. | Open Subtitles | وتقنية جراحية عمرها 60 سنة |
O yıl Noel'de Jane'e Uzay yapbozu, Evde Tek Başına video kaseti ve hayatı boyunca kullanabileceği, öfke kontrol tekniği hediye edildi. | Open Subtitles | في عيد الميلاد ذلك العام، حصلت (جاين) على أحجية عن الفضاء الخارجي وشريط فيديو لفيلم (هوم ألون) وتقنية تحكم بالغضب ستفيدها طوال عمرها |
Ve teknik subsoil hand'i. | Open Subtitles | وتقنية باطن اليد |
Ve teknik subsoil hand'i. | Open Subtitles | وتقنية باطن اليد |
Ama bu güç ve teknoloji bizim bildiğimiz her şeyin ötesinde. | Open Subtitles | ولكن هذه طاقة وتقنية تفوق كل ما رأيناه |