"وتمنع" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    Bu bizi bir arada tutacak, radyasyonu engelleyecek ve sıcak tutacak. TED ستبقينا معا، وتمنع عنا الإشعاع وتحافظ علينا دافئين.
    Kredi kartı dolandırıcılığını tespit edip spam postaları engelliyor ve diller arası çeviri yapabiliyorlar. TED تستطيع أن تكشف تزوير البطاقة الإتمانية وتمنع البريد المزعج وتستطيع الترجمة بين اللغات.
    Bizi görünmez bir vücut zırhı ile kaplıyorlar ve bu zırh, çevresel etkilerden bizleri koruyarak sağlıklı kalmamızı sağlıyor. TED تغطيني بدرع جسدي خفي وتمنع عنى أذى البيئة المحيطة بي كي نبقى بصحة جيدة
    Yem ile suyun daha asidik hâle getirilmesi daha çok yararlı bakteri sağlayan ve patojenleri engelleyen bir ortam yaratmaya yardımcı olur. TED جعل المياه مع العلف أكثر حمضية يساعد على خلق بيئة تفيد البكتيريا الأكثر نفعاً وتمنع مسببات الأمراض.
    Kurul, kurum ve diğer kuvvetlerin bir ev sahibi senin yaşamının ,yaşamama izin veren ,senin intikam isteğin olduğu sanılan yeteneklerine bağlı olduğuna daha yeni inandılar, bu büyüleyici Open Subtitles و حتّى الآن، التّقاليد و المجتمع و مجموعة كبيرة من الأشياء تحكمك تقنعك ، أن بقاؤك يعتمد على قدرتك وتمنع رغبتك في الانتقام و تدعني أعيش، و ذلك يبهر
    Sahte altlığı kapadığımda, buradaki lastik... şuradaki metal parçalar arasına giriyor... böylece de mürekkep kartuşunu yalıtkan ile değiştiriyor ve akım kesilmiş oluyor. Open Subtitles تصنع الأنبوبة البلاستيكية هذه عازلاً وتمنع التيار الكهربائي من التدفق ومن ثم عندما تغلق المقصورة
    Bayan Zidane ve vekillerinin bahçeye girişleri yasaklanacaktır. Open Subtitles وتمنع السيدة زيدان وموكليها من دخول منطقتها
    Şempanzeler, Gökyüzü Ruhlarının ona hiddetlendiğini ve... ışıkları kapattığını söylediğinden beri... Open Subtitles منذ أن القرد أخبره حول أرواح السماء لاتحبه وتمنع الضوء
    Odasının dışında kalın, ve kendim olmadıkça hiç kimsenin geçmesine izin vermeyin. Open Subtitles ستقف حارسًا على باب حجرتّه وتمنع أيًا كان من الدخول ما لم يكن أنا
    Sirkülasyonu aktif tutuyor, ve kaslarının zayıflamasını önlüyor. Open Subtitles إنّها تبقي دورتها الدموية نشطة وتمنع عضلاتها من الضمور.
    Hem herhângi bir sıvı kaybını telâfi etmede ve şoku önlemede de yardımcı olacak. Open Subtitles وستساعد في استبادل أي السوائل المفقودة وتمنع الصدمة
    Aslında, tam tersidir. O, travmaya karşı sağlıklı bir yanıttır; tüm bağışıklık hücreleri hasarlı bölgeye hücum eder ve hücresel birikintileri sınırlayıp enfeksiyonun vücutta başka bir yere yayılımını engeller. TED بل هي العكس تماماً. حيث أنها ردة فعل طبيعية تجاه الرضة، بحيث تتجه الخلايا المناعية لمكان الرضّة لتتخلّص من البقايا الخلوية وتمنع انتشار الالتهاب لأي مكان آخر من الجسم.
    Deniz sümüklü böcekleri denizanası nematosistleri yiyip mukuslarındaki bileşiklerle aktivasyonlarını önler ve kendi savunmaları için onları yeniden üretirler. TED كما تأكل رخويات البحر الخلايا اللاسعة لقناديل البحر، وتمنع السم من إحداث مفعوله من خلال مركبات توجد في مادتها المخاطية، وتعيد استخدام السم في الدفاع عن نفسها.
    Besleyici annelerin yavruları strese karşı daha az hassas oldular, çünkü beyinleri kortizole bağlı olan ve stres yanıtını azaltan daha fazla kortizol alıcısı geliştirdi. TED أصبحت جراء الأمهات التي تقدم الرعاية أقل حساسية للتوتر لأن أدمغتها طورت مستقبلات كورتيزول أكثر تلتصق بالكورتيزول وتمنع الاستجابة للتوتر.
    Bu zar sıkı bir hücre ağından oluşur ve kan akışı ile beyni birbirinden ayırır ve su ve bazı gazlar dâhil belirli parçacıklar haricindeki diğer şeylerin geçişine izin vermez. TED والذي يتألف من شبكة دقيقة من الخلايا التي تعزل الأوعية الدموية عن الدماغ، وتمنع مرور أي شيء عبرها عدا بعض الجزيئات المحددة بما فيها جزيئات الماء وبعض الغازات.
    Dünya'ya çarpıyor milyarlarca ton yerkabuğunu atmosfere saçıyor bu kütle Yeryüzü'nü örtüp, güneş ışığını engelliyor besin zincirinin temelini yıkıyor ve hayat ağacını kökünden yok edecek bir dalga başlatıyor. Open Subtitles هاهى الأرض تلقي مليارات الأطنان من القشرة الأرضية إلى الغلاف الجوي تخفي الأرض وتمنع وصول ضوء الشمس فتقضي على قاعدة السلسلة الغذائية فترسل موجة من الإنقراضات عبر العصور
    ısınmayı engelliyor ve teri uzaklaştırıyor. Open Subtitles - سروال جميل نعم, انها تمنع الإحتكاك وتمنع التعرق
    Sana Elçiler'le başa çıkman ve Önemli'yi bulup paradoksu durdurman için fazla fazla zaman veriyorum. Open Subtitles سيعطيكَهذاسبقاًعلى المُرسلين.. "والوقتالكافيلتجد"الرئيسي.. وتمنع المفارقة.
    Sağlıklı, kalp hastalıklarını önlüyor, anahtar amino asitler sağlıyor ve neredeyse diğer tüm et çeşitlerinden farklı olarak Omega-3 gibi anahtar yağ asitleri sağlıyor. TED هي خيار صحي وتمنع أمراض القلب توفر الأحماض الأمينية الأساسية والأحماض الدهنية الأساسية مثل أوميغا-3 وهي تختلف عن أي نوع لحوم آخر.
    İyi haber şu ki virüsün AIDS'e dönüşmesini, T hücre sayısının azalmasını engelleyen ve HIV seviyesini yöneten bir hâyli etkili ilaç var. TED من الاخبار الجيدة وجود ادوية عالية الفاعلية في التصرف مع مراحل هذا الفيروس وتمنع تعداد خلايا T من الانخفاض لدرجة تسمح للمرض التطور لمرحلة نقص المناعة المكتسبة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more