"وثقت به" - Translation from Arabic to Turkish

• Güvendiğim
• ona güvendim
• ona güvendin
• güvendiği
• inandım
• ona güvenmiştim

Hayatımda Güvendiğim tek insan sensin.
أعني ، أساساً انت هو الشخص الوحيد الذي وثقت به طوال حياتي

On yıllık iyi bir arkadaşım, çok Güvendiğim birisi bir grup veledin bana saldırmasına izin veriyor.
كنا أصدقاء جديين لمدة عشر سنوات، كنت الشخص الذي وثقت به كثيراً.. تجعل جماعة من المزعجين يهاجمونني ..

Çünkü ona güvendim, gemimde Nietzschean istilası sürerken ve Cumhuriyet yıkılırken.
لأنني وثقت به, وحصلت على الغزو النيتشوية الماضية تم تدمير سفينتي والكومنولث.

Ben çok küçükken annem ve babam öldüler, ve ben ona güvendim.
والديّ ماتوا حينما كنت صغيرة لذا أنا وثقت به

ona güvendin. Ben de.
وثقت به وأنا كذلك

tam bir aptalım ona güvendin
أنا مثل احمق. هل وثقت به.

Hayatta güvendiği tek insan tarafından öldürülmüş.
كيف علمتي؟ تم قتلها من قبل الشخص الوحيد الذي وثقت به في حياتها

Bel bağladığım adam. Güvendiğim adam.
الرجل الذي اعتمدت عليه، الرجل الذي وثقت به

"Güvendiğim birisinin beni bu kadar kırabileceğini bilmezdim."
لم أكن أعرف ان شخصا وثقت به سيؤذيني بشكل عميق جدا

Çünkü dünyada en çok Güvendiğim adam en yakın arkadaşlarımızdan birinin oğlunu öldürmüştü.
لأن أكثر رجل وثقت به في العالم قد قتل أبن أعز أصدقاءنا

Yıkıldım. Güvendiğim dağlara karlar yağdı.
أنا حزينة تم رفضي من الصديق الذي وثقت به

Güvendiğim adamı herkesten çok inandığım adamı bana uyku masalları okuyan adamı
رأيت الرجل الذي وثقت به الذي آمنت به أكثر من أي شخص الذي كان يقرأ لي قصص ما قبل النوم

Bana hayatını borçlu, bu yüzden yöntemlerini değiştireceğini söylediğinde ona güvendim.
والمستحقة لي حياته، والذي هو السبب في أنني وثقت به عندما قال انه قد تغيرت طرقه.

Bunu ben de yaşadım. ona güvendim de.
لقد كنت هناك بنفسي و وثقت به أيضاً

ona güvendim... herşeyden daha fazla.
وثقت به ، أكثر من اي شخص

Ben de ona güvendim.
لقد وثقت به أيضاً.

ona güvendin.
لقد وثقت به.

Çünkü ona güvendin!
لأنك وثقت به.

Sen de ona güvendin.
وأنت وثقت به.

Sevdiği, güvendiği, bir zamanlar en yakın dostum olan bir adam tarafından oraya konulduğunu bildiğim sürece.
،ومعرفة أن الرجل الذي أحبته ،الرجل الذي وثقت به شخص كان صديقي المفضل، قد فعل ذلك بها

Gereğinden fazla olduğuna inandım.
لقد وثقت به كثيرا

ona güvenmiştim. Emily'i de Tony'yi de anlatabilirdi.
لقد وثقت به كان عليه أن يخبرني عن إيميلي وتوني