O çılgın ışıltı Profesör Marie-Joseph Esperandieu'nun evinden gelmişti. | Open Subtitles | وجاءت الأضواء الساطعـة من منزل الأستاذ ماري جوزيف اسبرندو |
Fakat ben bunu bilemeden artık vakit gelmişti ve Elliot ağlayarak dünyaya geldi, birçok bebeğin yaptığı gibi, ebeveyn olarak yeni kimliğim başlamış oldu. | TED | ولكن قبل أن أًدرك الأمر، حان الوقت وجاءت (إيليوت) إلى العالم صارخةً، كما يفعل أغلب الأطفال، وهويتي كوالد بدأت. |
Uh, bakalım... neydi... Dee bir müzikal yazıp Charlie'ye mi gelmişti? | Open Subtitles | هل قامت (دي) بكتابة مسرحيّة غنائية وجاءت لـ(تشارلي) بها؟ |
Aslına bakarsan, daha önce buraya da gelmişti. Onu hiç gördün mü? | Open Subtitles | وجاءت هنا من قبل. |
"Kötü Cadı'nın sonu gelmişti." | Open Subtitles | وجاءت نهاية الساحرة الشريرة " |
Annem de benimle gelmişti. | Open Subtitles | وجاءت أمي معي. |