"وجبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • yemeği
        
    • Afiyet
        
    • yemekti
        
    • öğün
        
    • bir yemek
        
    • atıştıracak
        
    • atıştırmalık
        
    yemeği kaçırdım, dışarıdan bir şeyler almaya gittim. Niye? Open Subtitles لقد فوت الغداء, لذا قررت أن أخذ وجبه سريعة, لماذا؟
    Deli olduğun besbelli. Bir vampir seni yemeği yapmış. Open Subtitles لا عجب بأنكِ مجنونه مصاص دماء جعلكِ وجبه له
    George'u meşgul etmeliyiz birlikte şükran günü yemeği pişirerek. Open Subtitles نحن سوف نبقي جورج منشغل بطهي وجبه عيد الشكر سويآ
    Afiyet olsun. Open Subtitles اتمنى لكم وجبه هنيئه
    Boş ver, çok güzel bir yemekti, evlat. Open Subtitles لا يهم كانت هذه وجبه رائعه يا بني
    Madem tek öğün yiyeceğiz, adam gibi yemeliyiz, değil mi ama. Open Subtitles نؤمن أن كل وجبه يجب أن تكون جيدة.
    Hayır, hiç yoktu. Çünkü ikinize harika bir yemek hazırladım. Open Subtitles لا , لانه بلاشك اننى اعدد وجبه لكم انتم الاثنين
    - Yetkisiz personel. - Sadece atıştıracak birşeyler arıyordum. Open Subtitles غير مسموح لك بالدخول فقط اريد الحصول وجبه
    Sana atıştırmalık bir şeyler vereceğiz ama kaçmaya ya da maskelerimizi çıkarmaya çalışma. Open Subtitles عاجلآ ليس آجل نحن سنعطيك وجبه خفيفه بعد المدرسه
    Bir kazmaya sap olamayacağımı söylediğin günde yemeği fazla kaçırmanı istemiyorum. Open Subtitles حقا, لا أريد لك ان تأكل وجبه دسمه في اليوم الذي قلت لي أني أنا لن اصل إلى أي شيء.
    Bir kazmaya sap olamayacağımı söylediğin günde yemeği fazla kaçırmanı istemiyorum. Open Subtitles لا, ابي. حقا, لا أريد لك ان تأكل وجبه دسمه في اليوم الذي قلت لي أني أنا لن اصل إلى أي شيء.
    Bize restoren yemeği yapma hakkını kazandın. Open Subtitles لقد استحققتى وظيفه طهى وجبه من الطعام البطئ لنا
    Alt tarafı bir öğle yemeği. Beni utandırıyorsun. Open Subtitles اذا استمريت هكذا سأتعرض للاحراج فقط لمجرد وجبه غداء
    Evet, adam çok iyi korunmuştu, ki son yemeği hâlâ sistemindeydi. Open Subtitles أجل,لم تم حفظ الجثه بشكل جيد لدرجه أن أخر وجبه تناولها كانت مازالت فى جهازه الهضمى.
    Yanmış tapas yemeği bile kıyılmış badem ve doğru sosla kurtarılabilir. Open Subtitles مثل اي وجبه ايطاليه يمكن تنفيذها يمكن مع صلصه وقطع صغيره من اللوز
    Evet, yılın en güzel yemeği sırasında. Open Subtitles - نعم , اثناء افضل وجبه يتم تقديمها هنا فى السنه
    Teşekkürler. Afiyet olsun. Open Subtitles شكراً، وجبه شهيه
    Afiyet olsun. Open Subtitles وجبه شهيه.
    Emin misin? Güzel yemekti. Open Subtitles هل أنت متأكد لقد كانت وجبه بط ممتعه
    Harika bir yemekti. Teşekkürler. Open Subtitles لقد كانت وجبه لذيذه شكراً لك
    Mira, sana her öğün arası kazanları temizlemen gerektiğini söylemiştim. Open Subtitles أخبرتك يا "ميرا" انك تحتاجين تنظيف قدور الضغط هذه بين كل وجبه
    Ölmüş etin olmadığı bir yemek, yemek sayılmaz. Open Subtitles أى وجبه يمكن ان تكتمل بدون القليل من اللحم المجفف؟
    Sana atıştıracak bir şeyler hazırlayacaktım. Open Subtitles هل أنتهيتِ ؟ سأعد لكِ وجبه
    Bu, bir atıştırmalık için yapacağım türen bir taahhüt değil. Open Subtitles ذلك ليس وعدٌ مستعّد لتقديمه من أجل وجبه خفيفة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more