Evet, tam burada bir şey buldum, aslına bakarsan. Koltuktaki çatlakta. | Open Subtitles | أجل، وجدتُ شيء هنا، في الحقيقة في شَقِّ المقعد |
Detayları sizin için kaydettim ama sağ eldiven ve gömleğin sağ kolunda ilginç bir şey buldum. | Open Subtitles | التي سأنقذكما من تفاصيلها ، ولكن وجدتُ شيء مثير للإهتمام على قفاز اليد اليمنى والكمّ الأيمن من القميص... |
Arka bahçede bir şey buldum. | Open Subtitles | إسمع، وجدتُ شيء في الفناء الخلفي |
Sanırım bir şey buldum. | Open Subtitles | أظنني وجدتُ شيء. |
Burada bir şey buldum. | Open Subtitles | وجدتُ شيء ما هنا |
İlginç bir şey buldum. | Open Subtitles | وجدتُ شيء نوع إهتمام، مع ذلك. |
Maktulün ağzında bir şey buldum. | Open Subtitles | وجدتُ شيء في فمّها |
Sanırım bir şey buldum. | Open Subtitles | أعتقد أني وجدتُ شيء |
İlginç bir şey buldum. Hamilesin, tebrikler. | Open Subtitles | وجدتُ شيء مُثير للإهتمام. |
Bir şey buldum. "Otobüs" yazıyor. | Open Subtitles | وجدتُ شيء هنا يقول، "حافلة" |
Bir şey buldum! | Open Subtitles | وجدتُ شيء |
Baksanıza, burada bir şey buldum. | Open Subtitles | وجدتُ شيء هنا |
Bir şey buldum. | Open Subtitles | وجدتُ شيء |
Baksana, burada bir şey buldum. | Open Subtitles | وجدتُ شيء هنا |
Walter, galiba bir şey buldum. | Open Subtitles | (والتر)؟ أعتقد أنّي وجدتُ شيء |
Sam O, bir şey buldum. | Open Subtitles | (سام أو)، وجدتُ شيء |