| Ama enkazı araştırırken ilginç bir şey buldular. | Open Subtitles | أوه لكنهم وجدوا شيئًا مثيرًا للانتباه عندما كانوا يبحثون في الحطام |
| Bir şey buldular. | Open Subtitles | لقد وجدوا شيئًا آخر |
| Başka bir şey buldular. | Open Subtitles | لقد وجدوا شيئًا آخرًا |
| Şerifler arabayı aradıklarında, bir şey bulmuşlar... | Open Subtitles | وحين انتشلت الشرطة السيارة، وجدوا شيئًا آخر. |
| Rakibi araştıran avukatlardan biri Alex'i aradı ve bir şey bulmuşlar gibi. | Open Subtitles | وردت (ألِكس) مكالمة من المحامين القائمين بالبحوث على الخصم -ويبدو أنّهم وجدوا شيئًا مؤثرًا . |
| Doktorlar bir şey bulduklarını düşünüyorlar. | Open Subtitles | الأطباء يعتقدون أنهم وجدوا شيئًا ما |
| - Bir şey bulduklarını düşünüyorlar. | Open Subtitles | يظنون أنهم قد وجدوا شيئًا ما |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 