Yeni bir dairesi, yeni bir sevgilisi ve onu öldüren yeni bir programı vardı. | Open Subtitles | كانت لديها شقه جديده رفيق حميم جديد وجدول مواعده جديد كان يقتلها |
Yazıcı bozuk, tarayıcı kırık ve bahar balosu programı gecikti. | Open Subtitles | الطابعة مسدودة ،السكانر مكسور وجدول حفل الربيع تأخر |
TV programı da ayarlandı. | Open Subtitles | وجدول التلفزيون اصبح جاهز في الموعد المحدد |
Kızınızın tüm okul arkadaşlarının, erkek arkadaşlarının isimlerini, okuldaki ders programını istiyorum-- | Open Subtitles | اريد اسماء كل اصدقاء ابنتك في المدرسة أحباءها. وجدول دروسها |
Güvenlik protokollerini, BM şemalarını ve Hassan'ın seyahat programını indirmişler. | Open Subtitles | وقاموا بتحميل الترتيبات الأمينة مخططات مبنى الأمم وجدول سير (حسّان) |
Bu normal bir toplantı olmadığından, seni bütçe ya da program ayrıntılarıyla eğlendiremeyceğim, | Open Subtitles | بما أنه ليس اجتماعاَ اعتياديا لن أناقشكم بتفاصيل الميزانية وجدول الأعمال |
Müdür size odaları, menüleri ve programı gösterecek. | Open Subtitles | سيريكما مدير الفندق: الغرف، قائمة الطعام وجدول الأعمال |
Fiyat tutarları çalışma programı ve bundan daha iyi bir açıklama isteyecek. | Open Subtitles | وجدول المواعيد، وتفسيرات أفضل من ذلك |
Güvenlik protokollerini, BM şemalarını ve Hassan'ın seyahat programını indirmişler. | Open Subtitles | لقد قاموا بتحميل الترتيبات الأمنية مخططات مبنى الأمم وجدول سير (حسّان) |
İçinde petrol ve gaz projeleri ve Federal Büro'nun sözleşme ve program tarihleri var. | Open Subtitles | يوجد مخططات النفط والبنزين بها وعقود الوكالة الفدرالية وجدول التواريخ |
Trenler sapmaz, sabit yön ve program üzerindedirler. | Open Subtitles | القطارات لا تنحرف، فلها مسار وجدول محدد |
Trenler sapmaz, sabit yön ve program üzerindedirler. | Open Subtitles | القطارات لا تنحرف، فلها مسار وجدول محدد |