Şimdi, bu adamları alıp çok daha güçlü yaptığımızı düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | الآن، لنفترض أننا يمكن أن يأخذ هؤلاء الرجال وجعلها أكثر قوة؟ |
Asıl sihir dört güçlü tek kişilik oyunu alıp hepsinin birlikte çalışmasını sağlamak. | Open Subtitles | السحر الحقيقي هو استغلال أربع عروض فردية بارعة وجعلها تتشارك في عملٍ واحد |
Babam onlardan kurtulmasını sağladı çünkü çok fazla arı oluyordu. | Open Subtitles | وجعلها والدي تتخلّص منها، لأنّه كان يوجد نحل كثير حولها |
O zamandan beri, çok sayıda üreme girişimi tavukları daha büyük ve etli yaptı ayrıca her zamankinden daha fazla yumurta yapmalarını sağladı. | TED | ومنذ ذلك الوقت، أسهمت العديد من المبادرات لتربية الدجاج في جعلها أكبر وأكثر لحماً، وجعلها تضع عددأ أكبر من البيض. |
Genellikle Tipografiye Başlangıç dersinin ilk gününde, şöyle bir ödev verilir, bir kelime seçin ve onu, ne olduğunu söylediği şeye benzetin. | TED | عادة في اليوم الأول من مقدمة للطباعة، يعطى لك تكليف، حدد كلمة وجعلها تبدو مثل معناها. هذا هو نوع 101، صحيح؟ |
Tanrım ne güzel yollar açtı bize benim küçük Hadassah'mın büyümesi için, ve onu bir kraliçe yaptı. | Open Subtitles | كم هى رائعة وسائل الرب أنشأ صغيرتى هاداسا وجعلها ملكة |
Asıl sihir dört güçlü tek kişilik oyunu alıp hepsinin birlikte çalışmasını sağlamak. | Open Subtitles | السحر الحقيقي هو استغلال أربع عروض فردية بارعة وجعلها تتشارك في عملٍ واحد |
Hayır, tek yaptığım zor bir görev alıp onu imkânsızlaştırmak oldu. | Open Subtitles | لا، كل ما فعلته هو الحصول على مهمة صعبة وجعلها مستحيلة |
Chad bana uzaktan kumandalı bir uçak alıp uçurmanın ne kadar kolay olduğunu gösterdi. | TED | أوضح لى تشاد مدى سهولة ترخيص طائرات التحكم عن بعد وجعلها تحلق. |
Faydalanma sahip olduğumuz bilgiyi alıp iyiyi daha iyi yapmaktır. | TED | الإستثمار هو الاعتماد على المعرفة التي نملكها وجعلها أفضل. |
Gerçek olmayan bir numarayı alıp gerçek gibi gösterebilir miyim. | TED | وأخذ شيء من الواضح أنه خدعه مزيفة وجعلها تبدو كما لو كانت حقيقية. |
Vücudunda östrojenden eser olmayan bir kadını alıp onu bir hanımefendiye dönüştürdüm. | Open Subtitles | لقد اخذت امرأة بدون هرمون الأنثى وجعلها انسه |
Bir İngiliz onu kaçırdığında, onu kolluyordum ve bir daha hiç kimseye güvenmemesini sağladı. | Open Subtitles | ولكن شخص بريطاني اختطفها وجعلها لا تستطيع ان تثق بأحد |
Çocuk onun dolabına şu tuhaf şeyleri koydu ve bununla ilgili kötü hissetmesini sağladı. | Open Subtitles | لقد وضع كل تلك الأشياء السيئة بخزانتها، وجعلها تشعر شعوراً سيئاً عن الأمر أتعلمين أيّ شيء عن الفتى؟ |
Atmosferi zehirlerle doldurdu,... ..sonra ayın yüzeyini bombalayarak, erimiş çekirdeğin serbest kalmasını sağladı. | Open Subtitles | ملأ الجو بالسموم,... ثم لعن حفر على سطح القمر... , وجعلها مليئة بالحمم المنصهرة. |
Biri senin fikrini çözdü ve onun çalışmasını sağladı. | Open Subtitles | شخص آخر اكتشف فكرتك وجعلها تعمل |
Ve onun kazanmasını sağladı. | Open Subtitles | وجعلها تفوز |
Çünkü o annemle bir iş becerdi ve onu hamile bıraktı. Ama asla evlenmek istemedi. | Open Subtitles | لأنه كان على علاقة بأمي وجعلها حامل ولكنه لم يرغب أبداً في الزواج منها |
Daha bebekken kolerası vardı. Hepimiz öleceğini düşünüyorduk. Sonra sizin doktorlarınız geldi ve onu iyileştirdiler. | Open Subtitles | اعتقدنا جميعا أنه قد تموت.ثم جاء طبيبك وجعلها بصحه ليس لديَ اي مال لـ إعطيه جميعتك ولكن ما أملكه يذهب لهم |
Bence fotoğraflara bakmayı daha zenginleştirebilirsiniz ve onu ayakkabı kutusu gibi birşeye koyabilirsiniz, mutfak masanızdaki aile fotoğraflarınız gibi. | TED | أعتقد بإمكانك إثراء الطريقة التي نتصفح بها الصور وجعلها مثل الصندوق، تعرفون، الصور مع الأسرة على طاولة المطبخ وهذا النوع من الأمور |