"وجنوب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Güney
        
    • güneyine
        
    • güneyinde
        
    • Güneydoğu
        
    • ve güneyde
        
    Bu akım, tüm kültür ve coğrafyalarda 250 yıldır devam ediyor, Sahra Altı Afrika ve Güney Asya'daki bariz istisnalar hariç. TED وكان هذا القرار ثابت لربع الفيه , عبر الحضارات و المناطق الجغرافيه, مع استثناء صارخ من جنوب الصحراء الكبرى وجنوب آسيا
    Sizi burada teste tabi tutmayacağım ama aralarında en yüksek olanı Türkiye, Polonya, Rusya, Pakistan ve Güney Afrika. TED لن أضعكم في امتحان هنا، ولكنها تركيا هي الأعلى في نسبة وفيات للأطفال، و بولندا وروسيا وباكستان وجنوب إفريقيا
    Burguyu daha sağlam yapmamız gerek Gelecek yılda Malawi ve Güney Afrika'da daha çok test yapacağız. TED نحن بحاجة لجعله أكثر قوة، وسنجري مزيدا من الفحوصات في مالاوي وجنوب أفريقيا العام القادم،
    New London ve Baltimore'un güneyine kadar genişletti. Open Subtitles "ثم توسع ليشمل "لندن الجديدة" وجنوب "بالتيمور
    Bunların çoğu Afrika'nın güneyinde yer alan ülkeler. TED معظمها في أفريقيا وجنوب الصحراء الكبرى.
    Deniz seviyesi yükselişiyle en büyük tehlikeye giren şehirler genellikle Güney ve Güneydoğu Asya'da. TED أكبر عشر مدن من حيث عدد السكان التي تقع في خطر لإرتفاع مستوى منسوب المياه هي في معظمها في الجنوب وجنوب شرق آسيا.
    Kar getirecek arktik rüzgarların yarın sabah itibariyle kuzey İngiltere'de ve güneyde Londra'ya kadar olan bölgede etkili olması bekleniyor. Open Subtitles الرياح القطبية تجلب الكثير من الثلج يتوقع تسبب بعض الحوادث في شمال إنجلترا وجنوب لندن غداً صباحاً
    1,5 trilyonluk gayri safi milli hasılası, Arjantin ve Avusturya'nın Nijerya ve Güney Afrika'nın üzerinde. TED ويبلغ الناتج المحلي الإجمالي 1.5 تريليون دولار، مما يجعلها أعلى من الأرجنتين واستراليا، و نيجيريا وجنوب أفريقيا.
    Kötü haber ise kırılganlık derinleşiyor, özellikle de dünyanın korunmasız taraflarında: Kuzey Afrika'da, Orta Doğu'da, Güney Asya'da ve Orta Asya'da. TED الأخبار السيئة هي أن الضعف يتعمق، خاصة بالأماكن الأكثر هشاشة، في شمال أفريقيا، والشرق الأوسط، وجنوب ووسط آسيا.
    Plan şu ana kadar üç eyalette başarılı oldu: Utah, Indiana ve Güney Carolina. TED نجحت هذه الخطة في ثلاث ولايات حتى الآن: يوتا وإنديانا وجنوب كارولينا.
    Dünya Bankası, 2050'ye kadar Sahra Altı Afrika'da, Latin Amerika'da ve Güney Asya'da 140 milyon iklim mültecilerinin olacağını tahmin ediyor. TED ويتوقع المصرف العالمي إنه بحلول 2050 سيوجد 140 مليون لاجئ مناخي في إفريقيا جنوب الصحراء الكبرى وجنوب آسيا
    33'ü İpek Yolu ile Çin, Güney Asya ve TED وقد ذهبت ال33 حجر الثانية الى الصين عبر طريق الحرير والى جنوب اسيا وجنوب شرقها
    Ekvatora doğru bir Güney doğu rotası hazırlayın, böylece Gine med-cezirine sürüklenmemiş oluruz. Open Subtitles وسيكون اتجاهك جنوب وجنوب غرب حسب المسار، وسنواجه بالجنوب الشرقي التيّارات الغينية
    Hollanda, Belçika, İtalya, Batı Almanya... ve Güney Afrika. Open Subtitles هولندا، بلجيكا، إيطاليا ألمانيا الغربية وجنوب أفريقيا.
    Trenin Güney ve kuzeyinde, iyi gizlenmiş, çelik yelek ve makinalılarla donatılmış durumdalar. Open Subtitles في شمال وجنوب القطار متخفين بشكل جيد ويرتدون سترات واقية
    Kazananın olmadığı savaş, Kore'yi, Kuzey ve Güney olarak teknik anlamda hala savaşan iki parçaya ayırdı. Open Subtitles انتهت الحرب بالانسحاب تاركين كوريا لتقسم شمال وجنوب وتقنياً ما زالتَ في حالة حرب
    Doğu Çin ve Yangtze Nehrinin güneyine. Open Subtitles شرق "الصين" وجنوب نهر " يانجيستي".
    Doğuya ve Hermosillo güneyine. Open Subtitles (إلى شرق وجنوب (هيرموسيلو
    Shelbyville'in doğusunda ve başkentin güneyinde. Open Subtitles شرق شيلبيفيل وجنوب مدينةِ الكابيتولِ.
    Shelbyville'in doğusunda ve başkentin güneyinde. Open Subtitles يفتتح في عطلة نهاية الاسبوع "شرق "شيلبيفيل" وجنوب مدينة"الكابيتول
    İpek Yolu üzerindeki ticaret, oyunun birçok farklı varyantlarının geliştirileceği yer olan Doğu ve Güneydoğu Asya'ya taşıdı. TED نقلت التجارة في العصور الوسطى على طول طريق الحريراللعبة إلى شرق وجنوب شرق آسيا، حيث وضعت العديد من التغييرات المحلية.
    Aynı şekilde kuzey ve güneyde de öyle. Open Subtitles وفي شمال وجنوب أي منطقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more