"وجواز" - Translation from Arabic to Turkish

    • pasaport
        
    • pasaportu
        
    • pasaportla
        
    • pasaportum
        
    Hannah'ın seyahat belgeleri, yeni kimlik ve pasaport. Open Subtitles وثائق سفر هينا ، هويتها الجديدة وجواز السفر
    Hannah'ın seyahat belgeleri, yeni kimlik ve pasaport. Open Subtitles وثائق سفر هينا ، هويتها الجديدة وجواز السفر
    - Yeni kimlik, pasaport alırız. Open Subtitles المال ليست مشكلة سنحصل لك على هوية جديدة وجواز سفر جديد
    Testere, çekiç, keski, silah, biraz kıyafet değişikliği, bir İsviçre pasaportu, devasa bir sahte bıyık ile, ufak bir şans bulabilirim. Open Subtitles فبمنشارٍ, ومطرقة, وإزميل, وسلاح، وتغييرة ملابس, وجواز سفر سويسري، وبشاربٍ ضخم، قد أستطيع الهرب.
    Arabası buradaydı, anahtarları da ehliyeti ve pasaportu ile evde cüzdanındaydı. Open Subtitles ومفاتيحها في حافظتها في منزلها مع رخصة القيادة وجواز السفر
    İki sokak ötede yanında iki çanta ve sahte pasaportla yakaladık. Open Subtitles وجدناه على بُعد جادّتين مع حقيبتين، وأموال نقديّة، وجواز سفرٍ مُزوّر.
    Şimdi... biliyorum bu ortodoksluğa aykırı ama bu acil bir durum ve benim pasaportum yanımda değil. Open Subtitles الآن... أعرف أن هذا غير عادي، لكن هذه حالةٌ طارئة، وجواز سفري ليس بحوزتي.
    Özel hava ulaşımı. 20.000 Dolar nakit. Başka isimde bir pasaport. Open Subtitles وسيلة نقل خاصة، و20 ألف دولار نقداً، وجواز سفر لا يحمل اسمي الحقيقي.
    Orada ihtiyacın olabilecek tüm evraklar; kimlik, pasaport her şey bu zarfın içerisinde. Open Subtitles كل المستندات التي يمكن أن تحتاجها . عند وصولك موجودة داخل هذا الظرف . هوية ، وجواز سفر ، وكل شيء
    Hayır, sadece uçak bileti ve sahte bir pasaport vermek için uğramıştım. Open Subtitles لا، توقفت فقط لإعطائها تذكرة طيران وجواز سفر مزيف
    Kızın üstüne çok bir şey yoktu. Bir mektup, bir pasaport. Open Subtitles لم تكن الفتاة تحمل شيئاً، بإستثناء رسالة وجواز سفر.
    2 yıl çalışınca hem sertifika hem de pasaport alacaktım. Open Subtitles إذا عملت لعامين، ستحصل على شهادة وجواز سفر.
    Yatak odasının altında 50 bin dolar nakit ve sahte bir pasaport var. Open Subtitles تحت لوح الأرضية في غرفة نومك، لديك 50 ألف دولار نقدًا وجواز سفر مزيف عليك إحضارهم
    16 gün önce Helsinki havalimanında pasaportu ve cüzdanı çalınan Bay Murdock için bu bir sürpriz oldu. Open Subtitles والآن كانت هذه مفاجأة للسيد "ميردوك". الذى سرق منه محفظته وجواز سفره قبل 11 يوماً فى مطار "هيلسنكى"
    Hey! Sen ve pasaportu, artık benimsiniz. Open Subtitles اسمعي ، الآن، أنت وجواز سفرك ملك لي.
    Dolaba baktım, pasaportu yoktu. Open Subtitles فتشت حجرته وجواز سفره قد إختفى
    Ve İsviçre Diplomatik pasaportu? Open Subtitles وجواز السفر الدبلوماسي السويسري ؟
    -...bir kokteyl ve sahte bir pasaportla. Open Subtitles -... مع كوكتيل وجواز سفر مزور.
    Komodinin içinde. pasaportum da orada. Open Subtitles على منصة السرير , وجواز سفري هناك أيضاً
    Param, pasaportum. Open Subtitles اموالى وجواز سفرى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more