Cadılar Bayramı partisine katılan herkesi sorgulayıp, o sırada nerede olduklarını saptadınız mı? | Open Subtitles | وهل حققت مع كل الحاضرين يومها فى حفلة الهالوين وتاكدت من مكان وجودهم |
Mr. Blonde çıldırana kadar orada olduklarını hissettirmediler. | Open Subtitles | لم يظهروا وجودهم ، إلا بعد أن أصبح السيد بلوند مجنونا |
Füzelerin varlığını inkar ettiniz, ben sizi doğru anlamış mıyım onu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أنت أنكرت وجودهم وأريد أن أعرف "ما إذا كنت قد فهمتك بشكل صحيح |
Görünüşe göre varlıklarını PowerPoint slaytları ile kanıtlamaya çalışan bir avuç kodamanmış. | Open Subtitles | اتّضح أنّهم مجموعة أشخاص فحسب يشعرون أنّهم بحاجة تبرير وجودهم بعرض شرائح |
ingiltere'nin en iyi savaşçılarından bazılarının o gemide olmaları çok ilginç. | Open Subtitles | بعض مُحاربي إنجلترا رفيعي المستوى تصادف فقط وجودهم في تلك السفينة |
Armstrong ve Aldrin yalnızdı, ama ayın gri yüzeyi üzerinde onların varlığı sarsıcı, kolektif bir çabanın sonucuydu. | TED | كان ارمسترونغ والدرين لوحدهما، لكن وجودهم على سطح القمر الرمادي كان تتويجا للتماسك والجهد الجماعي. |
İki pilotumuz 11 saattir kokpitte oldukları için neredeyse ölüyorlardı ama benim canıma okumak istiyor. | Open Subtitles | يوجد طائرين على وشك الموت بسبب وجودهم بقمرة القيادة لمدة 11 ساعة مُتواصلة وهو يُود التنفيس عن غضبه علي أنا |
Kısaca, dev midyeler kendi resif evlerinin sakini olarak çok büyük bir rol oynuyorlar ve varlıkları resifleri sağlıklı kılıyor. | TED | باختصار، تلعب المحّارات العملاقة دورًا رئيسيًّا فعالًا كسكان لشعبهم المرجانية الخاصة، ومجرد وجودهم فقط يساهم في إبقاء الشعب المرجانية صحيّة. |
Biz dünyayı onların varlığından kurtarma sorumluluğunu üstlendik.. | Open Subtitles | ونحن قطعنا عهدا لانفسنا لتخليص العالم المتحضر من وجودهم. |
Gördüğüm şey, ayrıca siyahilerin, sisteme direnen belgesiz insanların ve Varlıklarının suç olarak kabul edilmesine direnen insanların yeni geliştirdikleri bir ağ var. | TED | وما أراه هو بأن هناك أيضًا شبكة للاندماج السود، الغير موثقين، الذين يقاومون التأطير ويقاومون تجريم وجودهم. |
Mr. Blonde kontrolünü kaybedene kadar orada olduklarını hissettirmediler bile. | Open Subtitles | لم يظهروا وجودهم ، إلا بعد أن أصبح السيد بلوند مجنونا |
Guatemala'nın neresinden geldiklerini ve ne zamandır burada olduklarını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف القرى التي جاءوا منها من جواتيمالا وبالتحديد كم مضى على وجودهم في هذه الدولة؟ |
Onların gece getireceğiz, ya da birkaç gecede bir... orda olduklarını zar zor farkedeceğiz. | Open Subtitles | سنجعلهم يأتون اللية أو كل يومين كما تعلمين سنلاحظ بصعوبة وجودهم هناك |
Wraithlerin varlığını sezen zaten oydu. | Open Subtitles | إنها هى من تمكن من رصد وجودهم هنا من الأساس |
İnsanların isteklerini sürekli reddedin biri olan sen şimdi gelip de onların varlığını ve isteklerinden bahsediyorsun. | Open Subtitles | أنت من استمر برفض رغبات الآخرين ملاحظة : تأتي الآن و تتحدث عن وجودهم و رغباتهم |
Aslında istedikleri, varlıklarını bu tayf çizgileri aracılığıyla, yıldızın tayfı aracılığıyla işaret etmek. | TED | هم حقيقتًا اردوا الإشارة إلى وجودهم من خلال هذه الخطوط الطيفية, في طيف النجم, من خلال طرق متعددة. |
Onların varlıklarını yüksek teknolojiyle tespit edin, Modern Elektronik. | Open Subtitles | إكتشف وجودهم بأجهزة كهربائية عصرية عالية التقنية. |
Böyle olanaklara sahip olmaları tabii ki güzel olur fakat şehre gelmelerinin nedeni bu değil, önem verdikleri şey de bu değil. | TED | أعني، سيكون من الجميل أن تحصل على تلك الأشياء، ولكن هذا ليس سبب وجودهم في المدينة، وهذا ليس ما يهمهم. |
Bu yüzyılda, insanların fakir kalmasının sebebi uzakta yaşıyor olmaları olabilir. | TED | في هذه البلد، ما يبقي الناس فقراء احتمالية وجودهم في أماكن بعيدة، |
Yetkililer her yerin altını üstüne getirdi. Gittiklerine dair kanıt şöyle dursun, var olduklarına dair bir kanıt yoktu. Buhar olup uçtular. | Open Subtitles | و فى خلال اسبوع مزقت السلطات كل شئ و لم يجدوا اى دليل على وجودهم انهم فقط اختفوا |
Nerede bulacaklarını biliyorlardı çünkü onlara yerini sen söyledin. | Open Subtitles | السبب أنهم يعرفوا مكان وجودهم أنه بسبب أنك قلت . لهم أين |
Varlıklarından bahsetmeye bile cüret edeni yok etmek için pençelerini yollayan bir grup? | Open Subtitles | ويرسلون مخالبهم ليدمروا أي أحد يجرأ على ذِكر وجودهم حتى؟ |