"وحبيبته" - Translation from Arabic to Turkish

    • kız arkadaşı
        
    • ve kız
        
    • ve sevgilisi
        
    • kız arkadaşıyla
        
    Sadece oğlum ve onun kız arkadaşı için... tarih tekerrür mü ediyor, bilmek istiyorum. Open Subtitles اريد ان اعرف فقط ان كان التاريخ يعيد نفسه مع ابني وحبيبته
    kız arkadaşı hazır buradayken bunu çok çabuk halledeceğiz. Open Subtitles حسناً علينا فعل هذا سريعاً وحبيبته تنتظر
    Benim görev bölgeme taşınmanızdan hemen önce iş ortağın ile kız arkadaşı ortadan kaybolmuşlar. Open Subtitles ‏يبدو أن شريكك في العمل وحبيبته اختفيا‏ ‏مباشرة قبل انتقالك إلى منطقة سلطتي هنا. ‏
    Kendisini ve kız arkadaşını öldürtmüş. Şimdi yardımına ihtiyacım var. Open Subtitles تسبب في قتل نفسه هو وحبيبته أنا أحتاج لمساعدتك
    Sam, Melanie'yi öldürüyor, ya da Sam ve sevgilisi Melanie'yi beraber öldürüyor. Open Subtitles (سام) قتل (ميلاني)، أو هو وحبيبته قتلا (ميلاني) معاً.
    Bir erkeğin eski kız arkadaşıyla ne derdi olur? Open Subtitles الذى بين أى رجل وحبيبته السابقه؟
    kız arkadaşı da 15 yaşındaydı. Open Subtitles وحبيبته كان عمرها 15
    kız arkadaşı oradayken yaptıkların biraz biçimsiz oldu. Open Subtitles كان تصرفك غير ملائم يا (كارلتون) وحبيبته هناك
    Jonathan Murphy'le kız arkadaşı. Open Subtitles جونثان مورفي وحبيبته
    O ve kız arkadaşı. Bana göre değillerdi. Open Subtitles هو وحبيبته ولم يعجبني أسلوبه.
    Han'ın kız arkadaşı neden bu kadar gecikti? Open Subtitles -أتعجّبُ لمَ (هـان) وحبيبته متأخّران؟
    Dur bakalım, Lassie, Watt bir saniyeliğini unut, çünkü bu benim adamım Rodney Caruso ve seksi kız arkadaşı Scarlett Jones. Open Subtitles مهلا، مهلا يا (لاسي)، إنسَ أمر (وات) للحظات... لأنّ هذا رجلي (رودني كاروسو) وحبيبته الفاتنة جدّاً (سكارليت جونز).
    Bu Owen ve bu da kız arkadaşı Bethany. Open Subtitles أعرفك بـ(أوين) وحبيبته (بيثاني).
    Evet! Biz erkek ve kız arkadaşız. Open Subtitles صحيح اننا حبيب وحبيبته
    ...hiç kimse Kral Ben ve kız arkadaşının bu birlikteliğine inanmamıştı. Open Subtitles لا أحد يتصور أن الملك ((بن)) وحبيبته في الجانب الخطأ من الجسر
    O ve sevgilisi ayrıldılar. Open Subtitles هو وحبيبته انفصلا
    Bu gece Jeff, Susie, Lewis ve onun yeni kız arkadaşıyla yemeğe çıkacağız. Open Subtitles سأذهب لتناول العشاء الليلة مع (جيف)، (سوزي)، (لويس) وحبيبته الجديدة أتريدين المجيء؟
    Dürüst olursak Cam'in gizli kız arkadaşıyla selfie mi çekildiğimi düşünüyorsun? Open Subtitles وهل حقاً تعتقد اني سوف آخذ صورة "سيلفي" مع (كام) وحبيبته السرية؟
    Ben, o ve kız arkadaşıyla! Open Subtitles أنا وهو وحبيبته!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more