Hatta oyunun dışında olmasaydı bile problem olmazdı. | Open Subtitles | وحتّى لو لم يخرج من اللعبة فلن يسبّب أية مشكلة |
Arkadaşız ancak öyle olmasa bile zorbalardan hoşlanmam. | Open Subtitles | نحن صديقان، وحتّى لو لم نكن صديقين، فإنّي لا أطيق المستبدّين. |
- Crosswhite karısını öldürmüşse bile Amber Sutherland'la ne ilgisi olabilir? | Open Subtitles | وحتّى لو لم يقتل (كروسوايت) زوجته فما علاقة ذلك بـ(آمبر ساذرلاند)؟ |
Korkmasaydı bile hiçbirimizin bir anlığına bile olsa insan olmanın verdiği mutluluğa ulaşmasını istemezdi. | Open Subtitles | لجعله فانٍ، وحتّى لو لم يخشَ ذلك فإنّهلنيسمحلأيّمنّا ... بالتنعّم بلحظة من سعادة بشريّة |
- Ve bulamasa bile, kendisi kıracaktır. | Open Subtitles | وحتّى لو لم يعثر، سيقبض عليه بنفسه. |
Bu bile. Kaynar olmasına gerek yok. | Open Subtitles | حتّى هذه، وحتّى لو لم تكن تغلي |
Easly'nin bu hikayeyi uydurmak için her türlü sebebi vardı ve bu numaralar her zamankiler olmasa bile onun bileti çaldığını kanıtlamaz. | Open Subtitles | كان لدى (إيسلي) كلّ سبب لإختلاق تلك القصّة وحتّى لو لم تكن تلكَ أرقام (هيكستون) المعتادة فذلك لا يزال لا يثبت أنّه سرق التذكرة |